stavro
Tanklari, bildigimiz tank. Evetse ne kadar seviyorsunuz tarif eder misiniz?
Tanklari, bildigimiz tank. Evetse ne kadar seviyorsunuz tarif eder misiniz?
0
0
ben çok seviyorum. o köpüğü falan anlayamazsınız.
suriye iç savaşında epey tank aksiyonu var ben de biraz öğrendim t55 candır.
suriye iç savaşında epey tank aksiyonu var ben de biraz öğrendim t55 candır.
0
hangi açıdan soruyorsun bilmiyorum fakat ben de mekanik araçlardan tren seviyorum, youtubeda farklı demiryollarının videolarını açıp izliyorum rotalarına özelliklerine bakıyorum
0
Çok. Aynı zamanda Nazilerin üniformalarını da. Zerre savaş yanlısı biri olmadığım halde hem de. Allah affetsin.
0
ben seviyorum.
küçüklükte hangimiz bir uçak ya da tank kullanmak istemedik ki?
küçüklükte hangimiz bir uçak ya da tank kullanmak istemedik ki?
0
Bu konudan yakın zamanda bir tane daha açıldığına ve gelen cevapların genelde şuna bakar mısınız bu sevilmez mi tarzında resim vermeli olduğuna dair yemin edebilirim.
0
tanklı inkjet yazıcıysa, evet seviyorum. 100 ml mürekkeple 8 bin sayfa yazdırıyor.
0
seviyorum, çünkü askerde hayatımızı kurtarmıştı.
motor sesi, sonra mermiyi attıktan sonra basınçtan dolayı çıkan fiiüüüüüüppp sesi ve hedefe isabet edince çıkan yer gök inleten gürültüsü vee sonrasında çatara parata silah seslerinin kesilmesi ve sessizlik ve huzur çok güzeldi.
motor sesi, sonra mermiyi attıktan sonra basınçtan dolayı çıkan fiiüüüüüüppp sesi ve hedefe isabet edince çıkan yer gök inleten gürültüsü vee sonrasında çatara parata silah seslerinin kesilmesi ve sessizlik ve huzur çok güzeldi.
0
Ben sevmem pek, uçak gemisi severim. Ama savaş uçaklarını da sevmem, yolcu uçağı severim.
0
İkinci Dünya Savaşı'nı hayat felsefesi yapmış biri olarak Pzkpfw VI Tiger diyorum. Hatta abartmadan bütün benliğimle söylüyorum eğer ki bana istediğim tarihte istediğim kişi olarak hayata gözlerimi açma fırsatı verseler aynı saygıdeğer Wittmann gibi Tiger ası olmak olurdu. Hayran olmamak elde değil. O kadar çok üstün başarılara imza atmış ki sanki kendi başarımmış gibi gurur duyuyorum. Sherman, T34 gibi tanklara konserve tenekesi muamelesi yapmasını bırakın IS 2, Pershing gibi savaşın son demlerinde cepheye sürülen tanklara bile haddini bildirecek güçtedir kendisi.
0
Maalesef cocukken oynadigim Tank 90'dan beri tanklarla ilgili iyi-kotu dusuncelerim olmadi.
0
Tank <3 ben
Wargame: Red dragon adında ünitelerin detaylıca olduğu bi rts oyunu var. Orada tankları yönetmek ayrı haz veriyor.
Wargame: Red dragon adında ünitelerin detaylıca olduğu bi rts oyunu var. Orada tankları yönetmek ayrı haz veriyor.
0
İlköğretim 8. sınıfta çizdiğim tank resimlerini görsen geleceğimin bayağı parlak olduğunu düşünebilirdin. Öyle seviyordum. Sonra büyüdükçe savaşa karşı olan ilgim azaldı.
0
hayir sevmiyorum. cunku dunya'da sevebilecegim onca guzel sey varken; insanlarin birbirini daha hizli ve pratik bir sekilde oldurmek icin urettigi bir silahi neden seveyim ki? prensiplerime aykiri.
bilim-teknoloji(silah sektorune hizmet etmeyen), sanat, doga ve ekonomi gibi seyleri seviyorum.
bilim-teknoloji(silah sektorune hizmet etmeyen), sanat, doga ve ekonomi gibi seyleri seviyorum.
0
ben tankın heybetine, asaletine hayranım; hele o paletlerin toprakta, asfaltta çıkardığı sesler inanılmaz. Bir gün kullanmayı çok istiyorum, kullanamasam da hareket halinde üzerine binsem yine mutlu olurum sanırım.
0
her gece aç
Belki de bu nedenle param var. Akrabalarla falan görüşüyorum ama olmuyor belki tek çocuk olduğum için ama anne babamdan baska beni seven biri olduğunu düşünmüyorum. onları kaybetsem naparım diyorum. Bu yüzden çoğu insana önce güvenimi sonra sevgimi kaybettim. Genelde hayattan da zevk alamıyorum. Gö
Belki de bu nedenle param var. Akrabalarla falan görüşüyorum ama olmuyor belki tek çocuk olduğum için ama anne babamdan baska beni seven biri olduğunu düşünmüyorum. onları kaybetsem naparım diyorum. Bu yüzden çoğu insana önce güvenimi sonra sevgimi kaybettim. Genelde hayattan da zevk alamıyorum. Görücü usulü evlilik düşünüyorum son çare olarak sizin öneriniz var mı?
0
önce terapist sonra paran ile değerlendirebileceğin imkanların üzerine gitmelisin diye düşünüyorum. hayattan zevk alamama durumu deneyimledin de mi alamıyorsun, oturduğun yerden mi beklenti içerisindesin. oturduğu yerden kimse zevk alamıyor çünkü.
0
Gez diyorum baska bir sey demiyorum ben de. Sikiliyorsun bunaliyorsun bosluktasin ve paran var, yapman gereken sey tam olarak bu.
0
Yesil pasaportum varken yurtdışını düşündüm ama tek basina gezmek de pek tat vermiyor. Suan binde vizeyle uğraşacagim. Terapist dediginiz psikokologsa daha önce gittim suan düşünmüyorum.
0
@baldur2 hocam onu geçen sene yapabilirdim suan is nedeniyle kısıtlandım zaten ama o tür planlar da yatıyor yani yapılamıyor tanımadık kişilerle
0
Bence görücü usulü evlen ciddiyim. Domestik bir tiple evlen kendini sana adasın. Anlattığın kadarıyla başka türlü biriyle karşılıklı mutsuz olursunuz.
0
limoncello
Size göre bakımlı kadın/erkek kimdir?Nasıl kadın ve erkeklere bakımlı dersiniz? Edit: Diyelim bir kadın kilolu yani şişman hem yüz, hem vücut ama giyim, makyaj vs. yerinde ve kendisine bakımlı diyor bu kadın. Bakımlı demez misiniz siz ?
Size göre bakımlı kadın/erkek kimdir?
Nasıl kadın ve erkeklere bakımlı dersiniz?
Edit: Diyelim bir kadın kilolu yani şişman hem yüz, hem vücut ama giyim, makyaj vs. yerinde ve kendisine bakımlı diyor bu kadın. Bakımlı demez misiniz siz ?
Nasıl kadın ve erkeklere bakımlı dersiniz?
Edit: Diyelim bir kadın kilolu yani şişman hem yüz, hem vücut ama giyim, makyaj vs. yerinde ve kendisine bakımlı diyor bu kadın. Bakımlı demez misiniz siz ?
0
bir bakıp kafanı çevirdiğinde bir daha bakma isteği uyandıran kadın veya erkeğe bakımlı kadın/erkek denir.
0
sağlıklı beslenen, sağlıklı yaşayan, kilosuna (herhangi bir sağlık sorunu yoksa tabii), sporuna vs. dikkat eden kişi bakımlıdır benim gözümde. (kişisel temizlik default)
üzerine güzel parfüm sıkıp iyi giyinmekle, makyajla cart curtla bakımlı olunmuyor bana göre.
edit sonrası cevap:
eve gelip oturduğu yerde homini gırtlak cips bilmem ne abur cubur yiyerek bir ton kendini umursamaz alışkanlıkları var ise yani kendine dikkat etmeyip keyfi bir şekilde obez oluyorsa bence bakımlı değildir.
Ha bir sağlık sorunu vardır bazı şeyler elinde değildir ya da sağlıklıdır ama biraz şişmandır ona kim ne diyebilir. Ama ye abur cuburları vucut yağ bağlasın şiş ondan sonra iki makyaj yap bakımlı ol yok öyle bir dünya bana göre.
üzerine güzel parfüm sıkıp iyi giyinmekle, makyajla cart curtla bakımlı olunmuyor bana göre.
edit sonrası cevap:
eve gelip oturduğu yerde homini gırtlak cips bilmem ne abur cubur yiyerek bir ton kendini umursamaz alışkanlıkları var ise yani kendine dikkat etmeyip keyfi bir şekilde obez oluyorsa bence bakımlı değildir.
Ha bir sağlık sorunu vardır bazı şeyler elinde değildir ya da sağlıklıdır ama biraz şişmandır ona kim ne diyebilir. Ama ye abur cuburları vucut yağ bağlasın şiş ondan sonra iki makyaj yap bakımlı ol yok öyle bir dünya bana göre.
0
temizliğine özen gösteriyorsa, sokağa yataktan kalktığı gibi çıkmıyorsa, kıyafetleri düzgün ve uyumlu ise benim için bakımlıdır.
kilo veye makyajın bakımla ilgisi yok bana göre.
ha kilo demişken öyle 150 boya 90 kilo gibi şişman gibi şişman ise çok da bakımlı geleceğini sanmam.
kilo veye makyajın bakımla ilgisi yok bana göre.
ha kilo demişken öyle 150 boya 90 kilo gibi şişman gibi şişman ise çok da bakımlı geleceğini sanmam.
0
Spor yapan, beslenmesine dikkat eden, beden ve kıyafetlerinin temizliğine özen gösteren kişi bakımlıdır.
0
kıyafetin temiz olması,
parfüm kullanıp kullanmadığı önemli değil ama sigara ve ter kokmaması,
saçların yağlı olmaması,
tırnak bakımı,
saç - sakal olarak mağara adamı olunmaması,
dişlerini düzenli fırçalanması.
ayakkabılar çamur içinde, pislik içinde olmasın yeter ( ilk günkü gibi gıcır gıcır olamaz zaten )
bu kadar. bence pek maddiyat gerektirmeyen, herkesin kolayca yapabileceği şeyler.
bir kadının yüzüne makyaj yapıp yapmamasını bakımla ilişkili bulmam. yüzünün daha güzel görünmesi için yaparsa yapar.
parfüm kullanıp kullanmadığı önemli değil ama sigara ve ter kokmaması,
saçların yağlı olmaması,
tırnak bakımı,
saç - sakal olarak mağara adamı olunmaması,
dişlerini düzenli fırçalanması.
ayakkabılar çamur içinde, pislik içinde olmasın yeter ( ilk günkü gibi gıcır gıcır olamaz zaten )
bu kadar. bence pek maddiyat gerektirmeyen, herkesin kolayca yapabileceği şeyler.
bir kadının yüzüne makyaj yapıp yapmamasını bakımla ilişkili bulmam. yüzünün daha güzel görünmesi için yaparsa yapar.
0
Bir arabayı istediğiniz kadar yıkayın, cilalatın, partlatın. Periyodik bakımlarını, arızalandığında tamirini yapmazsanız bir işe yaramaz o araba. Öyle düşünün.
0
Tırnak içleri temiz, saçları yağlı olmayan, cildi pul pul dökülmeyen nemli olan, ter kokmayan, buruşuk kıyafet giymeyen kişilere bakımlı derim.
0
bir hastalık yoksa obeziteye kayan şişmanlıkta fiziksel bir ihmalden öte geliyor, yani ben bakımsız derim.
öncelikle bakımlı ile güzeli ayırmak gerek. ister istemez insanlar, içgüdüsel bir biçimde güzel olanı direkt olarak bakımlı olarak da kodluyorlar kafalarında. bir insan hem bakımlı hem güzel olabilir elbette fakat güzel diye illa ki bakımlı olacak diye bir kaide de yok.
bana göre ise bakımlı olan: kilosuna,öz bakımına,kıyafetlerinin bakımına(ütü,temizlik) dikkat eden kişidir.
öncelikle bakımlı ile güzeli ayırmak gerek. ister istemez insanlar, içgüdüsel bir biçimde güzel olanı direkt olarak bakımlı olarak da kodluyorlar kafalarında. bir insan hem bakımlı hem güzel olabilir elbette fakat güzel diye illa ki bakımlı olacak diye bir kaide de yok.
bana göre ise bakımlı olan: kilosuna,öz bakımına,kıyafetlerinin bakımına(ütü,temizlik) dikkat eden kişidir.
0
Kötü kokmayan, temiz ve sade kıyafetler giyen, saçları yağsız ve tel tel görünen, dişleri beyaz ve parlak (beyazdan kastım kar beyazı değil tabii, doğal beyaz), tırnakları ve tırnak etleri güzelce biçimlendirilmiş, fazla kilosu olmayan (şimdi linç yiyeceğim biliyorum ama kilolu kişiler bana daha fazla terliyorlar gibi geliyor) insanlar bende daha bakımlı izlenimi oluşturuyor.
0
Şöyle kapsamlı bir check-up'a girip alnının akıyla çıkan insan bakımlı insandır. Gerisi fasa fiso.
0
bakım deyince ben daha çok temizlik ve kozmetik bakım rutinlerini, saç baş işlerini ve kılık kıyafet güzelliğini anlıyorum. o yüzden kilolu ve bakımlı olabilir insanlar. bu yüzden sağlıklı veya fit olmak ve bakımlı olmak ayrı şeyler bana göre. spor yapan yediğine içtiğine özen gösteren birisi kendine dikkat ediyor kategorisinde olur benim için. ki zaten her yediğine içtiğine özen gösteren üstüne başına, saçına, yüzüne özen göstermeyebiliyor.
0
Neill +1
Her gün dus alan, saclari yagli olmayan, spor yapan, giyimine kusamina özen gösterip kendine yakisani giymeyi bilen insan bakimlidir.
Illa marka veya pahali olmasina gerek yok kiyafetlerin. Kendi vücudunu taniyip ona göre giyinilmesinden bahsediyorum.
Disleri temiz, kendisi güzel kokan birisi olmasi da önemli.
Makyaji isin icine katmadim cünkü sapsari dislerin üzerine 100 liralik ruj da sürsen kötü bir görüntü ciziyor.
Her gün dus alan, saclari yagli olmayan, spor yapan, giyimine kusamina özen gösterip kendine yakisani giymeyi bilen insan bakimlidir.
Illa marka veya pahali olmasina gerek yok kiyafetlerin. Kendi vücudunu taniyip ona göre giyinilmesinden bahsediyorum.
Disleri temiz, kendisi güzel kokan birisi olmasi da önemli.
Makyaji isin icine katmadim cünkü sapsari dislerin üzerine 100 liralik ruj da sürsen kötü bir görüntü ciziyor.
0
cemiyetin ünlü siması
günün en önemli öğünü ama ben atlıyorum hep. çünkü uyanır uyanmaz hiç iştahım olmuyor. bir saate yakın zaman sonra ancak açılıyorum. o arada kahve-sigara tabi.siz uyanır uyanmaz sofraya oturanlardan mısınız?nasıl alıştırdınız kendinizi?
günün en önemli öğünü ama ben atlıyorum hep. çünkü uyanır uyanmaz hiç iştahım olmuyor. bir saate yakın zaman sonra ancak açılıyorum. o arada kahve-sigara tabi.
siz uyanır uyanmaz sofraya oturanlardan mısınız?
nasıl alıştırdınız kendinizi?
siz uyanır uyanmaz sofraya oturanlardan mısınız?
nasıl alıştırdınız kendinizi?
0
sabah erken kalkıyorum pek yeme isteği olmuyor ancak yemezsemde enerjim olmuyor,
zeytinli açma çay yapıp geçiştiriyorum 2-3 saat sonra kavurmalı tost yiyorum. öğlene kadar rahat gidiyor. Öğlen yemeği yemeyip akşama doğru yiyorum ve günü kapatıyorum.
zeytinli açma çay yapıp geçiştiriyorum 2-3 saat sonra kavurmalı tost yiyorum. öğlene kadar rahat gidiyor. Öğlen yemeği yemeyip akşama doğru yiyorum ve günü kapatıyorum.
0
Uyanir uyanmaz yiyemem, zaten sabah ac karna ilac alip bir sey yemeden once yarim saat filan beklemem gerekiyor her gun. Uyanir uyanmaz yememek isime geliyor yani.
Ama degisiyor mesela sabah 5te uyanip ise gitmem gerekiyorsa saat 8e kadar filan yiyemem. Saat 9da kalkmam lazimsa 9.30da yiyebilecek duruma gelirim ama.
Ama degisiyor mesela sabah 5te uyanip ise gitmem gerekiyorsa saat 8e kadar filan yiyemem. Saat 9da kalkmam lazimsa 9.30da yiyebilecek duruma gelirim ama.
0
hafta ici oglen yemegi saatine kadar sadece iki sutlu kahve icerim. biri simit vs. aldiysa yerim ama yoksa da aramam. hafif acken daha mutluyum. yemek rahatsiz ediyor.
0
benim beslenme düzenim kötü aslında.
sabah kahvaltısı olmadığı için, öğlende belki simit falan alıyorum. bazen hiç yemeden eve geliyorum. sonra akşam yemeğini tıka basa yiyorum. sonra bir uyku bastırıyor, o mideyle yatağa gidiyorum. yemeklerin eriyecek fırsatı yok tabi göbeğe dönüştü hepsi.
o yüzden kahvaltı yapayım da akşam o kadar acıkmam diye düşünüyorum.
sabah kahvaltısı olmadığı için, öğlende belki simit falan alıyorum. bazen hiç yemeden eve geliyorum. sonra akşam yemeğini tıka basa yiyorum. sonra bir uyku bastırıyor, o mideyle yatağa gidiyorum. yemeklerin eriyecek fırsatı yok tabi göbeğe dönüştü hepsi.
o yüzden kahvaltı yapayım da akşam o kadar acıkmam diye düşünüyorum.
0
sabah kalkar kalkmaz başına oturulan kahvaltı günün en önemli öğünü değil. Bir de reçelle balla beyaz ekmekle dolu bir şey ise olmasın daha iyi.
lakin günün ilk öğünü gün boyu yeterli enerjiyi sağlayabilmek için önemli. sabah kalkar kalkmaz kahvaltı yapmak zorunda değilsin öğlen de ilk öğününü yiyebilirsin.
şahsen ben ilk öğünümü 12 civarı yiyorum sabah kalkmama rağmen.. daha doğrusu IF e göre fasting periodunun bitişine göre yiyorum o da belli bir düzene oturuyor zaten bir süre sonra. Özellikle kilo verme yağ yakma gibi isteklerin varsa sabah yemek yememen ve üzerine biraz da hareketlilik daha da işine gelecektir.
Dolayısıyla @baldur kardeşimiz +1 diyorum IF bir sihirli değnek değil ama doyurucu besin değeri yüksek şeylerle birlikte kombine edildiğinde gerçekten insana hiç olmadığı kadar "iştah kontrolü" sağlıyor. Bu da her türlü insanın işine kolayına geliyor tavsiye ederim.
lakin günün ilk öğünü gün boyu yeterli enerjiyi sağlayabilmek için önemli. sabah kalkar kalkmaz kahvaltı yapmak zorunda değilsin öğlen de ilk öğününü yiyebilirsin.
şahsen ben ilk öğünümü 12 civarı yiyorum sabah kalkmama rağmen.. daha doğrusu IF e göre fasting periodunun bitişine göre yiyorum o da belli bir düzene oturuyor zaten bir süre sonra. Özellikle kilo verme yağ yakma gibi isteklerin varsa sabah yemek yememen ve üzerine biraz da hareketlilik daha da işine gelecektir.
Dolayısıyla @baldur kardeşimiz +1 diyorum IF bir sihirli değnek değil ama doyurucu besin değeri yüksek şeylerle birlikte kombine edildiğinde gerçekten insana hiç olmadığı kadar "iştah kontrolü" sağlıyor. Bu da her türlü insanın işine kolayına geliyor tavsiye ederim.
0
herkesin metabolizması ayrı.
ihtiyaç hissetmiyorsan zorlamaya gerek yok bence.
ihtiyaç hissetmiyorsan zorlamaya gerek yok bence.
0
Gözümü açtığım gibi masaya oturabilme potansiyeline sahibim. İsterse sabah saat 5’te kalkmış olayım. Ama tatil günlerinde biraz keyif yapıp öyle oturuyorum, hemen oturmuyorum.
Ben mecburiyetten alıştım. Yemediğim zaman başım dönüyor çok bitkin oluyorum. Zaten çöp gibi bir şeyim yemediğimde daha çok kilo kaybediyorum. Dolayısıyla zorunluluktan gelişti bende bu alışkanlık.
Ben mecburiyetten alıştım. Yemediğim zaman başım dönüyor çok bitkin oluyorum. Zaten çöp gibi bir şeyim yemediğimde daha çok kilo kaybediyorum. Dolayısıyla zorunluluktan gelişti bende bu alışkanlık.
0
Aksam 8'den sonra hicbir sey yemezsen sabaha acikmis oluyorsun. Ama yine de yataktan sofraya oturulmuyor, bu yuzden once banyoya gidip ya bir dus, dis fircalama vs. ondan sonra da yarim bardak limonlu su derken acikmaya baslarsin. Tabi bunlari yaparken camlari da sonuna kadar ac, kisin bile.
0
0
ben de yazayım
en önemli öğün falan değil
IF e bak (yukarıda baldur demiş) uzun süredir bu düzenle besleniyorum, çok rahat ve muhteşem bir şey.
en önemli öğün falan değil
IF e bak (yukarıda baldur demiş) uzun süredir bu düzenle besleniyorum, çok rahat ve muhteşem bir şey.
0
kahvaltıda ne yiyeceksin? Zeytin, peynir, domates, biber temelde değil mi?
akşamdan veya sabah bunlarla güzel bir sandviç yapıp (tercihen Marmarabirlik zeytin ezmesi ve süzme peynir ile) sabah iş yerine götürüyoruz. Çayımızı alıp löp löp yiyoruz.
akşamdan veya sabah bunlarla güzel bir sandviç yapıp (tercihen Marmarabirlik zeytin ezmesi ve süzme peynir ile) sabah iş yerine götürüyoruz. Çayımızı alıp löp löp yiyoruz.
0
Normalden erken kalkarsam kisa surede acikirim. Onun disinda 2 saat sonra acikiyorum anca. Normal kalkisim 7:20-30 civari.
Pazar gunleri ise acikma surem 0, yani direkt acikmis olarak uyanirim neredeyse. Kahvaltidan max 1 - 1.5 saat kadar sonra yine acikirim ve 2 saat sonra tekrar. Pazar gunleri boyle.
Pazar gunleri ise acikma surem 0, yani direkt acikmis olarak uyanirim neredeyse. Kahvaltidan max 1 - 1.5 saat kadar sonra yine acikirim ve 2 saat sonra tekrar. Pazar gunleri boyle.
0
tabudeviren
kendisi adina cikarilmis dergi bile var:kafkaokurmarilyn monroe, frida kahlo gibi ikon olarak sagda solda internette goruyorum.kendisinin sadece donusum adli kitabini okudum, baska kitabini okumadim. belki de onu ozel kilan diger kitaplardir.baska bir yazar icin boyle ozellesme gormuyoum. dostoyevsk
kendisi adina cikarilmis dergi bile var:kafkaokur
marilyn monroe, frida kahlo gibi ikon olarak sagda solda internette goruyorum.
kendisinin sadece donusum adli kitabini okudum, baska kitabini okumadim. belki de onu ozel kilan diger kitaplardir.
baska bir yazar icin boyle ozellesme gormuyoum. dostoyevski tolstoy vb gibi..
kafka'yi digerlerinden farkli kilan nedir?
marilyn monroe, frida kahlo gibi ikon olarak sagda solda internette goruyorum.
kendisinin sadece donusum adli kitabini okudum, baska kitabini okumadim. belki de onu ozel kilan diger kitaplardir.
baska bir yazar icin boyle ozellesme gormuyoum. dostoyevski tolstoy vb gibi..
kafka'yi digerlerinden farkli kilan nedir?
0
Başka yazarlar için görmüyor musun?? Dostoyevskiciler o kadar fandı ki dosto diye bahsediyorlardı adamdan. Her dönem bir klasik popi ediliyor, ondan olabilir.
0
1900'lü yılların başında çeşitli felsefi akımların edebiyata yansımasını gerçekleştirdi. varoluşçulukta parmağı olduğu düşünülüyor. o dönemde joyce da aynı etkiyi gerçekleştiren bir yazar mesela.
0
Kafka'nın Dönüşüm haricindeki eserlerinde kopukluk var ve vermek istediği mesajı tam olarak veremediğini düşünüyorum. Dönüşüm'deki imgesel anlatım çok çok başarılı iken diğer eserlerinde (Dava ve Şato'yu okumuştum), belki kendisi öldükten sonra yarım kalan eserleri arkadaşı bitirdiği içindir, bir havada kalmışlık hissi bırakıyor insanda. Kafka, hayata gerçekçi ama karamsar şekilde bakıyor. Moda olması bundan kaynaklanıyor olabilir. "Albayım edebiyatı"nın sebep olduğu bir moda bu. Şimdi de yeni klasik olarak Stefan Zweig furyası hakim. Bu yazarların abartıldıklarını düşünüyorum Dönüşüm en sevdiğim kitaplardan biri olsa da.
0
kafka yeni roman türünün yani 20. yüzyıl romanından post-modernizme kadar olan sürecin oluşumunu etkileyen isimlerin en başında gelir. hem yapısal hem içerik olarak. bu yüzden hala çok önemli bir figür. roman türünü baştan sonra değiştirmiştir ve klasik yapıdaki (olay örgüsü, karakter, zaman ve mekan) ilk yıkımları onun eserlerinde görüyoruz. klasik romanda en yüce varlık olan insan, kafka romanında karşımıza bir böcek gibi ezilen, değersiz bir varlık olarak çıkıyor ve bu durum insanlığın yüzünde bir tokat etkisi bırakıyor.
0
vakt-i zamanında hastahanede staj yaparken çek birisiyle tanışmıştım.
biraz lafladık ve laf döndü, dolaştı Kafka'ya geldi.
"manyağın biriydi" demişti.
olayı budur.
biraz lafladık ve laf döndü, dolaştı Kafka'ya geldi.
"manyağın biriydi" demişti.
olayı budur.
0
boo
şöyle mıhlamalı köy yumurtalı yemyeşil doğa içerisinde kahvaltı mekanı önerisi verebilir misiniz. istanbul olması şart değil sapanca olur şile olur bursa olur yeter ki fabrikasyon olmasın, mekana giderken bile yolda yeşile doyalım
şöyle mıhlamalı köy yumurtalı yemyeşil doğa içerisinde kahvaltı mekanı önerisi verebilir misiniz. istanbul olması şart değil sapanca olur şile olur bursa olur yeter ki fabrikasyon olmasın, mekana giderken bile yolda yeşile doyalım
0
nick bulamadim
kaldı mı sizce hala? 70'ler deyince klasik rock, 80'ler deyince metal, 90'lar grunge, 00'ler deyince de alternatif ve birçok rock tarzı geliyor aklıma. ama 2010'lar deyince rock müzik, gitarlı müzik kalmadı artık sanki. hep elektronik altyapılı müzikler geliyor aklıma. ben mi takip etmiyorum ama var
kaldı mı sizce hala? 70'ler deyince klasik rock, 80'ler deyince metal, 90'lar grunge, 00'ler deyince de alternatif ve birçok rock tarzı geliyor aklıma. ama 2010'lar deyince rock müzik, gitarlı müzik kalmadı artık sanki. hep elektronik altyapılı müzikler geliyor aklıma. ben mi takip etmiyorum ama var mı hala? tabii metallica gibi eskiden gelen grupları hala dinliyorum ve yeni işlerini takip ediyorum ama sanki artık böyle sololu mololu müzikler kalmadı.
0
Yabancı rock gruplarını dinlemiyordum zaten ama Türkiye'de bitti. Kimisi Türkiye'de zaten rock var mıydı diyebilir ama 2000 yılından sonra 2004-2008 yılları arasında canlı bir dönem vardı. Şebnem Ferah, Özlem Tekin, Vega, Yüksek Sadakat, Mor ve Ötesi, Duman, Hayko Cepkin... gibi insanlar/gruplar ortalıkta görünüyordu ama artık hiç yoklar.
Edit: Teoman da var evet. Şimdi bu tarz duygusal adamlar da kalmadı.
Edit: Teoman da var evet. Şimdi bu tarz duygusal adamlar da kalmadı.
0
hocam o kadar kişi yazmışsın ama teoman gibi türkiye'nin en gelmiş gelmiş en iyi sanatçısını yazmamışsın.
0
Kaldi tabii ki ama azalan bir grafik sergiliyor bir sure sonra da dibe yakin ama stabil devam eder..
Yine rock/metal festivalleri oluyor yine doluyor tabii headlinerlar hep eski topraklar oluyor alttan gelenlerin sayisi daha az ama var yine bir seyler yapan..
Eskisi gibi mainstream degil o konuda haklisin. Bizim cocuklugumuzdaki gibi pop(i) degil yani degil artik.
Devir elektronik muzik devri.
Yine rock/metal festivalleri oluyor yine doluyor tabii headlinerlar hep eski topraklar oluyor alttan gelenlerin sayisi daha az ama var yine bir seyler yapan..
Eskisi gibi mainstream degil o konuda haklisin. Bizim cocuklugumuzdaki gibi pop(i) degil yani degil artik.
Devir elektronik muzik devri.
0
www.youtube.com 
www.youtube.com
www.youtube.com
(bkz: alabama shakes)
21. yüzyılın en iyi "geleneksel rock" yapan grubudur kendileri.
(bkz: the black keys)
daha günümüze yakın ama mis gibi rock.
(bkz: radio moscow)
www.youtube.com
bu başta olmak üzere brain cycles tamamen saf bir rock'n roll albümü
www.youtube.com
eklerim aklıma geldikçe. kısacası var, özellikle kendi halinde yapan gruplar gayet güzel özümsemişler bu işi, illa popüler grupları dinlemeye gerek kalmıyor. foo fighters gibi yaşayan efsaneler var ama onları biliyorsundur diye düşündüm.
(bkz: dinosaur pile-up)
(bkz: deep vally)
(bkz: wolfmother)
(bkz: the raconteurs )
(bkz: the arcs)
(bkz: the ringo jets) (bizden)
(bkz: the vines)
(bkz: the heavy)
(bkz: the gaslight anthem)
(bkz: band of horses)
(bkz: crossfade)
youtube'tan herhangi bir full albümlerini dinlersin, hangisini sevdin karar verirsin. ya da yazınca çıkan ilk 2-3 şarkıdan biri de işini görür.
www.youtube.com
www.youtube.com
(bkz: alabama shakes)
21. yüzyılın en iyi "geleneksel rock" yapan grubudur kendileri.
(bkz: the black keys)
daha günümüze yakın ama mis gibi rock.
(bkz: radio moscow)
www.youtube.com
bu başta olmak üzere brain cycles tamamen saf bir rock'n roll albümü
www.youtube.com
eklerim aklıma geldikçe. kısacası var, özellikle kendi halinde yapan gruplar gayet güzel özümsemişler bu işi, illa popüler grupları dinlemeye gerek kalmıyor. foo fighters gibi yaşayan efsaneler var ama onları biliyorsundur diye düşündüm.
(bkz: dinosaur pile-up)
(bkz: deep vally)
(bkz: wolfmother)
(bkz: the raconteurs )
(bkz: the arcs)
(bkz: the ringo jets) (bizden)
(bkz: the vines)
(bkz: the heavy)
(bkz: the gaslight anthem)
(bkz: band of horses)
(bkz: crossfade)
youtube'tan herhangi bir full albümlerini dinlersin, hangisini sevdin karar verirsin. ya da yazınca çıkan ilk 2-3 şarkıdan biri de işini görür.
0
Belçikadayım her gün yeni yeni metal grupları falan duyuyorum. Kaldı ama artık popi değil heralde.
0
tabii hala devam ediyor da çok popüler değil sanırım. onun dışında ben de hala sık sık 70'ler dinlerim ama bu zamanın müziği bu değil sanırım. hatta çok sevdiğim gruplar dışında bazı grupların eski tarzlarında yaptıkları albümleri dinleyince bayatlamış gibi geliyor. mesela bir şarkıda gitar solosu varsa 10 yıl önceki gibi etkilemiyor beni.
0
selamun aleykum kitty
Uçakta (4 saat kadar) bavulda tereyağı taşınır mı sizce bu havalarda? Nasıl paketlemek gerekir önerisi olan gelsin.
Uçakta (4 saat kadar) bavulda tereyağı taşınır mı sizce bu havalarda? Nasıl paketlemek gerekir önerisi olan gelsin.
0
Bavulların uçakta konulduğu yer oldukça soğuk oluyor, erime sıkıntısı olmaz ama 4 saat dediğinize göre yurt dışına gidecek. Ülkelerin çoğuna et ve süt ürünleri sokmak yasak, hedef ülkenin gümrük kurallarını kontrol edin yakalanırsanız sıkıntı olmasın.
0
@crown çok az bir miktar, yani bir paket margarin kadar götüreceğim. Herhalde sorun olmaz.
0
ben internetten alınca tereyağı, kuru buzla beraber köpük kutuya koyup yolluyorlar. elime geçmesi en az 20 saat sürüyor, geldiğinde hala erimemiş oluyor. kuru buza baktım şimdi, önceden izin alınmak kaydıyla 2,5 kiloya kadar yasalmış uçakta bavul kısmında. izin işi ayrıca uzun prosedür gerektirmiyor anladığım kadarıyla, haber verilsin yeter manasında görünüyor açıklamalar.
0
selamun aleykum kitty
Evet var mıdır bunun bir ölçütü saati dakikası?
Evet var mıdır bunun bir ölçütü saati dakikası?
0
@want2die
katilmiyorum ve siddetle elestiriyorum.
isvicreli bilim adamlarinin istatistikleri 5 gun 2 saat 26 dakika'yi gosterirken yazdiginiz rakamlar tamamen algi operasyonuna yonelik bence.
katilmiyorum ve siddetle elestiriyorum.
isvicreli bilim adamlarinin istatistikleri 5 gun 2 saat 26 dakika'yi gosterirken yazdiginiz rakamlar tamamen algi operasyonuna yonelik bence.
0
Yıl olmuş 2018 hala milattan önce kalma bilgilerle cevap verenler var yazık.
Neyse doğru bilgiyi verelim. Uzun yıllar boyunca Dünya Sakız Enstitüsünde yapılan çalışmalar sonucunda sakızın çiğnenme evrimi femto osaniye üzerinden hesaplanması kararı alındı. sakız için temel 3 evre vardır. 1- katı hal, 2- optimum hal 3- atomik parçalanma hali. 3. evreye geçiş için limit femto osaniye cinsinden 212.400.000.000.000.000.000 femto osaniyedir. bunun üzerinde yapılan her çiğneme vücutta toksik atıklara neden olmakla beraber kansorojen etkiye neden olduğu bilinmektedir.
lütfen sakızlarımızı 212.400.000.000.000.000.000 femto osaniye den fazla çiğnemeyelim çiğneyenleri uyaralım
Neyse doğru bilgiyi verelim. Uzun yıllar boyunca Dünya Sakız Enstitüsünde yapılan çalışmalar sonucunda sakızın çiğnenme evrimi femto osaniye üzerinden hesaplanması kararı alındı. sakız için temel 3 evre vardır. 1- katı hal, 2- optimum hal 3- atomik parçalanma hali. 3. evreye geçiş için limit femto osaniye cinsinden 212.400.000.000.000.000.000 femto osaniyedir. bunun üzerinde yapılan her çiğneme vücutta toksik atıklara neden olmakla beraber kansorojen etkiye neden olduğu bilinmektedir.
lütfen sakızlarımızı 212.400.000.000.000.000.000 femto osaniye den fazla çiğnemeyelim çiğneyenleri uyaralım
0
Burada tepki göreceğim ama açıklamak zorundayım. Şimdi bunların hepsi daha önce yazıldı aslında. Şimdi cevap tabii ki eksen eğikliği içinde gizli. Bölgesel olarak bu süreler değişiyor. Bildiğimiz gibi 2 meridyen arası 4 dakika. Bu bilgi cepte. Sakız çiğneme evrensel kuralları gereği ufuk çizgisinin atlas okyanusuyla yaptığı 17,35 derecelik açıdan sonra başlayabiliyoruz. Türkiye 26-45 doğu meridyenleri arasında yer alıyor. Bulunduğumuz doğu meridyeninin iki ucunu da, eksen eğikliğinden çıkarıyoruz, -mutlak değerce- 17,35'i bu değere bölüyoruz. İki meridyen arasındaki 4 dakikalık fark bir saatin 15'de 1'i dir. Buradan hareketle bulduğumuz sonucu 15 ile çarpıyoruz ve 1 saat içinde çiğneyebileceğimiz maksimum süreyi buluyoruz.
Mesela Iğdır için hesaplayalım. 45-23,27=21,73 21,73/17,35=1,25, 1,25*15=18,75.
Peki 60 dakikadan fazla çıkarsa ne yapacağız. İşte onu da modüler aritmetik üzerinden hesaplayacağız. Aranan değer=x(mod60)
Mesela Iğdır için hesaplayalım. 45-23,27=21,73 21,73/17,35=1,25, 1,25*15=18,75.
Peki 60 dakikadan fazla çıkarsa ne yapacağız. İşte onu da modüler aritmetik üzerinden hesaplayacağız. Aranan değer=x(mod60)
0
@ManikD @windowsguvenlikduvari @ezeriko teşekkürler arkadaşlar @want2die umarım cevabını almışsınd
0
seljax
aldigim son havlu hic bir ise yaramiyor kurulanicam diye yoruluyorum uzerimi silmekten. tavsiyede bileceginiz bir marka var mi? internetten alisveris de olur??
aldigim son havlu hic bir ise yaramiyor kurulanicam diye yoruluyorum uzerimi silmekten. tavsiyede bileceginiz bir marka var mi? internetten alisveris de olur??
0
english home'un bornozları güzel. ayrıca decathlonda satılan havlular da güzel, sporda onlardan kullanıyorum, az yer kaplıyor çabuk kuruyor.
0
iç piyasada en iyi üretim özdilek. english home falan fason mal kullanıyor. kaliteli istiyorsan taç'a bak.
0
bursa havlusundan şaşma...
öyle yabancı markaları, ithal malları almayın boşuna.
öyle yabancı markaları, ithal malları almayın boşuna.
0
Özdilek in havluları iyi bence.aldiginiz havlularda naylon karışımı varsa kurulanamazsin.%100 Pamuk olsun.
0
susadım çeşmeye varmaz olaydım
hep bir kurtarmacılık, bak o oyle olmazcılık, şöyle yapmalısıncılık, beraber yapalımcılık.. nerede gözüyaşlı insan görse orada bitmecilik vs vs. sen kendini kurtarmışsın sanki bir diğeri kalmış. iyi insan olmak mı sebebi?
hep bir kurtarmacılık, bak o oyle olmazcılık, şöyle yapmalısıncılık, beraber yapalımcılık.. nerede gözüyaşlı insan görse orada bitmecilik vs vs.
sen kendini kurtarmışsın sanki bir diğeri kalmış.
iyi insan olmak mı sebebi?
sen kendini kurtarmışsın sanki bir diğeri kalmış.
iyi insan olmak mı sebebi?
0
Vicdan denilen şey bencilliğin ta kendisi. Başkasına bir şekilde yardımda dokunarak hem vicdan yahut ego tatmini sağlanır ve kişi mutlu olarak mutlu olma ödülünü sağlamış olur hem de belki niyeti öyle olmasa bile yardım edenin yardım edilene karşı olan üstünlüğü de aynı zamanda egoyu okşar. Her şeyin başı bencilliktir. Ancak yine de yardım etme, kötü gün dostu olma gibi durumlar faydalı bencilliktir bana göre, daha yaşanılası bir dünya için olmazsa olmaz.
0
yalnız bırakıldığın kültürler var. ortadoğu kültürü onlardan biri kesinlikle değil.
0
ama bu düşünce insanı takıntının dibine vurdurur. adını sanını duyurarak, göze sokularak yapılan yardımlar "gıcık" tamam da, yapılan iyilikleri de bu kadar sorgulamayalım bence.
"bir bahçeye giremezsen durup seyran eyleme
bir gönül yıkamazsan yıkıp viran eyleme" demiş yunus.
"bir bahçeye giremezsen durup seyran eyleme
bir gönül yıkamazsan yıkıp viran eyleme" demiş yunus.
0
passion rules the game
artık at hırsızı mıyım, hüsn-ü kuruntum mu bilmiyorum ama karşı cins birine merhaba falan desem, bir şey bile sorsam kendimi sapık gibi hissediyorum. yani tamam kezbanlık bir yana çevre manyak dolu, hak da veriyorum ama yolda birinin arkasından yürürken dahi rahatsız olmasın diye kısa mesafe düz koş
artık at hırsızı mıyım, hüsn-ü kuruntum mu bilmiyorum ama karşı cins birine merhaba falan desem, bir şey bile sorsam kendimi sapık gibi hissediyorum. yani tamam kezbanlık bir yana çevre manyak dolu, hak da veriyorum ama yolda birinin arkasından yürürken dahi rahatsız olmasın diye kısa mesafe düz koşu yapmaktan forma gireceğim.
yurtdışında bu tip şeyler daha kolaydı, herkes gayet sıcakkanlıydı. türkiye'de sanki ana avrat sövmüşüm gibi geliyor bazen. biri bana dediğinde ben direk normal karşılıyorum ama aynı şeyi yapınca tepkiler garip.
sorun benden ötürü mü senden ötürü mü? silecem mi meseneden bu tip işleri?
danke.
yurtdışında bu tip şeyler daha kolaydı, herkes gayet sıcakkanlıydı. türkiye'de sanki ana avrat sövmüşüm gibi geliyor bazen. biri bana dediğinde ben direk normal karşılıyorum ama aynı şeyi yapınca tepkiler garip.
sorun benden ötürü mü senden ötürü mü? silecem mi meseneden bu tip işleri?
danke.
0
Senle ilgisi yok, tamamen ülkeyle ilgili. Yabancı ülkedeyim sıcak davranan adamlara karşı kendimi kollama zorunluluğu hissetmiyorum. Tamamen o an kötü bir şey olsa polisin devletin benim yanımda olacağı hissiyatını veriyor şehir. Ki onlara yabancı olmama rağmen.
0
senin bu tarz birkaç duyuruna daha gelmiştim biraz fazla takıyorsun sanki. evet böyle bir şey var ama o kadar da değil ya. ne bileyim süper rahat olmasak da rahatsız hissetmiyorum kendimi, o kadar da leş bir çevre yok.
0
abartıyorsun +1
kadınlar bu ülkede genel olarak tedirgin, evet ama o kadar da “yha pis sapık defol yhaa .s.s.s” değiller. sen öyle farzettiğin için öyle hissediyorsundur.
kadınlar bu ülkede genel olarak tedirgin, evet ama o kadar da “yha pis sapık defol yhaa .s.s.s” değiller. sen öyle farzettiğin için öyle hissediyorsundur.
0
yani ben öyle farz ediyor olabilirim belki de ama sıcak davranmak, güleryüz göstermek o kadar zor olmamalı. karşılaştığım veya konuştuğum insanların %90'ı duvardan hallice. kadınlarda bu oran daha yüksek.
yani herkes mutsuz tamam da muhattap olunca ben de mutsuz oluyorum.
yani herkes mutsuz tamam da muhattap olunca ben de mutsuz oluyorum.
0
Ama her yerde ve her zaman da sıcak olmak zorunda değil ki insanlar? Yani biri markette domates alırken yakın ve sıcak olup ne diyeceksiniz, ne yapacaksınız? Kaldı ki herkesin hayatının kendince dinamikleri var, bir sürü sebepten soğuk davranıyor, keyifsiz hissediyor, bir sosyal iştiraktan kaçınmak istiyor olabilirler, bunu da anlamak gerek.
Ayrıca illaki sizde bir sorun olacak diye bir şey yok. Karşınızdaki de garip biri olabilir. Misal ben hiç insanları tanıyayım, onların hikayelerini duyayım, her yeni insan yeni bir macera falan diye düşünen biri değilim. Haliyle bir kafede oturup kitabımı okurken biri gelip merhaba dese merhaba derim, atıyorum, "ne okuyorsunuz" dese kitabın ismini söylerim, "nasıl peki" falan diye sohbeti sürdürmeye çalışsa "kusura bakmayın, ben hiç konuşmak istemiyorum. size süper günler ama" der kitabımı okumaya dönerim. Bunu da olabildiğince kibarca yapmaya çalışırım. Karşımdaki Kıvanç Tatlıtuğ da olsa, at hırsızı da olsa %99 vereceğim tepki bu olur.
Yani, kaba davranmadığımız, gereksiz sertlikte tepkiler vermediğimiz, "erkek arkadaşımın birasını döktün ve şimdi gelecek" diye herkese potansiyel sapık muamelesi yapmadığımız sürece, birinin ihtiyaç halinde olduğunu fark ettiğimizde ona yardıma koşmaktan imtina etmediğimiz sürece sevgi kelebeği olmaya da gerek yok diye düşünüyorum. (Adres soranı da terslemeyelim tabii, tanışma niyetiyle yaklaşanları kastediyorum.) Keza mesela bazı insanlar da "karşındakine bir şans vermek" diyorlar buna. Niye şans verelim ki?
Benimle aynı fikirde olan kimse çıkmaz muhtemelen de ben yine de kendi fikrimi söylemek istedim.
Ayrıca illaki sizde bir sorun olacak diye bir şey yok. Karşınızdaki de garip biri olabilir. Misal ben hiç insanları tanıyayım, onların hikayelerini duyayım, her yeni insan yeni bir macera falan diye düşünen biri değilim. Haliyle bir kafede oturup kitabımı okurken biri gelip merhaba dese merhaba derim, atıyorum, "ne okuyorsunuz" dese kitabın ismini söylerim, "nasıl peki" falan diye sohbeti sürdürmeye çalışsa "kusura bakmayın, ben hiç konuşmak istemiyorum. size süper günler ama" der kitabımı okumaya dönerim. Bunu da olabildiğince kibarca yapmaya çalışırım. Karşımdaki Kıvanç Tatlıtuğ da olsa, at hırsızı da olsa %99 vereceğim tepki bu olur.
Yani, kaba davranmadığımız, gereksiz sertlikte tepkiler vermediğimiz, "erkek arkadaşımın birasını döktün ve şimdi gelecek" diye herkese potansiyel sapık muamelesi yapmadığımız sürece, birinin ihtiyaç halinde olduğunu fark ettiğimizde ona yardıma koşmaktan imtina etmediğimiz sürece sevgi kelebeği olmaya da gerek yok diye düşünüyorum. (Adres soranı da terslemeyelim tabii, tanışma niyetiyle yaklaşanları kastediyorum.) Keza mesela bazı insanlar da "karşındakine bir şans vermek" diyorlar buna. Niye şans verelim ki?
Benimle aynı fikirde olan kimse çıkmaz muhtemelen de ben yine de kendi fikrimi söylemek istedim.
0
abartiyorsun +1.
belki muhatap oldugun kisi kasildigini fark ediyordur, bu sebeple o da rahat davranip guler yuz gosteremiyordur. rahat ol, ulkede o kadar extreme olaylar yasanirken kimse bir sey sordun diye seni sapik zannetmez.
belki muhatap oldugun kisi kasildigini fark ediyordur, bu sebeple o da rahat davranip guler yuz gosteremiyordur. rahat ol, ulkede o kadar extreme olaylar yasanirken kimse bir sey sordun diye seni sapik zannetmez.
0
Turkiye'de kadin-erkek iliskileri bilincli toplumsal bir beyin yikama ile yavas yavas tuhaf bir hale getirildi, getirilmeye devam ediliyor. Amaclarini herkes biliyor. Kadinlarin kendilerine ve etraflarina olan guveni, yabancilara olan guveni curutuluyor ve toplumla iliskileri sonlandirilmaya calisiliyor. Ben Turkiye'de yasamiyorum, arada bir geliyorum ve her geldigimde bu toplumsal beyin yikamanin memlekete ve sokaktaki insanlara etkilerini gorup uzuluyorum.
0
pushing up the daisies
merhaba en sevdiğiniz işe yaradığını düşündüğünüz,favorim bu dediğiniz cilt bakım ürünleri hangileri?teşekkürler ^_^
merhaba en sevdiğiniz işe yaradığını düşündüğünüz,favorim bu dediğiniz cilt bakım ürünleri hangileri?
teşekkürler ^_^
teşekkürler ^_^
0
Duştan hemen sonra kuruyan yüzüm için Diadermine'in nemlendiricili yüz kremi.
Loreal'in kil maskesi.
Blistex Med dudak balmı
Loreal'in kil maskesi.
Blistex Med dudak balmı
0
bioderma sensibio h2o
bioderma sensibio light cream
lr aloe vera jel
rossmann çay ağacı yağı
bioderma sensibio light cream
lr aloe vera jel
rossmann çay ağacı yağı
0
Yüz için doğal kil maskesi (yüzün çok hassassa yeşil alma beyaz al)
Saç için Zeytinyağı+Argan+badem yağı
tırnak/ayak yumuşatma+peeling için lush lemony flutter
Saç için Zeytinyağı+Argan+badem yağı
tırnak/ayak yumuşatma+peeling için lush lemony flutter
0
Garnie 3ü bir arada. Kömürlü olan değil eskisi. Temizliğinden çok memnunum.
0
Saça banyo sonrasi zeytinyağı
Yüze farmasi çay ağacı sabunu
Nemlendirici olarak vazelin
Sanırım tüm bakım ürünlerim bunlar.
Yüze farmasi çay ağacı sabunu
Nemlendirici olarak vazelin
Sanırım tüm bakım ürünlerim bunlar.
0
Dead sea spa magik yüz yıkama jeli (sadece havalar ısınmaya başladığında bunu kullanıyorum)
La roche posay effaclae h yüz yıkama kremi (bunu da kışın)
Clique moisture surge nemlendirici, aşırı memnunum bundan.
Lancome energie de vie serum, cildimi canlı gösteriyor
Göz çevresi için lavera’nın kremini kullanıyordum, nemlendirmesi daha kuvvetli bir kreme geçeceğim.
La roche posay effaclae h yüz yıkama kremi (bunu da kışın)
Clique moisture surge nemlendirici, aşırı memnunum bundan.
Lancome energie de vie serum, cildimi canlı gösteriyor
Göz çevresi için lavera’nın kremini kullanıyordum, nemlendirmesi daha kuvvetli bir kreme geçeceğim.
0
hümanist tabutçu
?
?
0
dışarda giydiğim tişört 1 en fazla 2
evde otururken ve uyurken giydiğim tişört 4-5 gün
evde otururken ve uyurken giydiğim tişört 4-5 gün
0
giymeden önce duş + kese + koltukaltı temizliği + roll on rutini varsa 2. yoksa 1 ki onda bile gün sonunda kokmuştur :(
0
baldur2
nasil yemek yapiyorsunuz? aslinda cok siki sikiya bagli bir ketojenik degil de mesela bir baligi, bir tavuk gogsunu veya eti hangi yontemle pisiriyorsunuz? yani saglikli kismindan cok az fedakarlik yapip biraz daha lezzetli olsa benim icin sorun olmaz diye dusunuyorum. ayni sekilde sebze yemeklerini
nasil yemek yapiyorsunuz? aslinda cok siki sikiya bagli bir ketojenik degil de mesela bir baligi, bir tavuk gogsunu veya eti hangi yontemle pisiriyorsunuz? yani saglikli kismindan cok az fedakarlik yapip biraz daha lezzetli olsa benim icin sorun olmaz diye dusunuyorum. ayni sekilde sebze yemeklerini genel anlamda nasil yapiyorsunuz? tipik turk mutfagindaki gibi cok mu pisiriyorsunuz yoksa buharda falan mi pisiriyorsunuz?
0
Abi tavuğu granit tavaya atıp kapağını kapatıyorum kendi suyunda pişiyor. Balık olarak somon alıyorum sadece, etrafına soğan doğrayıp dümdüz fırına atıyorum çok iyi oluyor. Eti internetten çeşitli marine etme yöntemleri araştırıp marine ediyorum, döküm tavada yapıyorum. İki tarafını 2şer dk pişirince fena olmuyor. Sebze için de buharlı sebze pişirme makinası var. Atıyosun brokoli fln iyi oluyor.
0
Çok sıkı sıkıya yapamayacaksan, zaten ketojenik diyet yapamazsın. Aldığın kalorinin %70'i yağ %25'i protein %5'i de karbonhidrat olacak, buna uyamayacaksan yaptığın şey ketojenik diyet olmaz, yani o sorun olmaz bu sorun olmaz diye bir şey yok, biraz fazla protein ya da karb. alırsan ketosisten çıkarsın, ya da bu disiplini edinemezsen zaten ketosise giremezsin, yapacaksan bunları düşün de yap boşuna acı çekme, ketojenik diyet sürdürülebilirliği olmayan zor bir diyet.
Asıl soruna gelirsek, yaptığın her yemeği, ki bu da küçük bir miktar protein olacak, yağ ile yapacaksın, başka bir şey yok. Sebze de ne kadar çiğ o kadar iyi.
Asıl soruna gelirsek, yaptığın her yemeği, ki bu da küçük bir miktar protein olacak, yağ ile yapacaksın, başka bir şey yok. Sebze de ne kadar çiğ o kadar iyi.
0
Çok abartma bence dışarda yemediğin sürece paletli ürün yemediğin sürece mevcut dünyada olabilecek en iyi şekilde beslenirsin. Zaten her şeyi düşünürsen bunun sonu yok, her şey gdolu, antibiyotikli ve doğayı geri döndürmek mevcut sosyo ekonomik koşullarda imkansız.
0
frodox
Avrupa ile karşılaştırıldığı zaman aşırı titiz bir halk olduğumuz ortaya çıkıyor. Avrupa ve Amerikalılara pis diyorlar. Bütün dünya pis bir kendileri temiz. Aslında bütün dünya pis değil, normal. Anormal olan ve anormal derecede titiz olan kendileri. Avrupalılar temiz olmayıp da bulaşıcı hastalıktan
Avrupa ile karşılaştırıldığı zaman aşırı titiz bir halk olduğumuz ortaya çıkıyor. Avrupa ve Amerikalılara pis diyorlar. Bütün dünya pis bir kendileri temiz. Aslında bütün dünya pis değil, normal. Anormal olan ve anormal derecede titiz olan kendileri. Avrupalılar temiz olmayıp da bulaşıcı hastalıktan ölmüyor. Demek ki temizler ama gereksiz derecede temiz değiller. Bizim Türklerin neden böyle olduğunu bilmiyorum. Toplumsal bir travma olmalı. Ülke dediğimiz şey köy gibidir, içindeki insanlar birbirlerine benzer. Konuşma şekilleri, tavırları, düşünce şekilleri, davranış şekilleri aileden arkadaş çevresine, mahalleye, şehirlere kadar geçer ve sonunda bütün ülke sınırlarına yayılır. Çoğu insan dünyayı kendi ülkesinden ibaret sanır. Yabancı olan birine kötü gözle bakar, onu dışlar. Ancak bu doğru değildir. Yabancı doktorlar eve ayakkabıyla giriyor mesela. Demek ki evden çıktığın zaman bütün sokaklar aids virüsü kaynamıyor.
0
Evlerimiz ortalama bir Amerikaliya gore daha temiz. Bu bir gercek ama sokaklarimiz ve vucudumuz daha kirli. Haftada bir dus alan kesim ornegin sozlukte pazar gunu dus alma olayini nostalji seklinde anlatiyor.
Singapur'a veya Japonya'ya gitmedim belki onlar hemn oryantal hem de gelismis bir toplum olmayi basardiklarindan hem vucutlarini hem evlerini hem sokaklarini temiz tutabiliyordur.
Singapur'a veya Japonya'ya gitmedim belki onlar hemn oryantal hem de gelismis bir toplum olmayi basardiklarindan hem vucutlarini hem evlerini hem sokaklarini temiz tutabiliyordur.
0
ya ama litvanya'da son oturduğumuz evde tuvalet sıkıntılıydı, yağmur yağdığında klozetin suyu yükseliyordu ve tıkanıyordu, sifon çekince küvetten çıkıyordu falan... ev sahibimiz geldi, kadın hem duruma bakıyor hem de kocasıyla düzeltmeye çalışıyor, leğenle pis tuvalet suyunu dışarı taşırken yerlere döküp, çıplak ayaklarıyla rahatsız olmadan gezip, üstüne basıyordu o suyun :(((((
bu pislik değil de ne? he senin mantığından bakarsak, ben basmadım, kadın bastı ama yine de ölmedi. ama yine de iğrenç :'(
bu pislik değil de ne? he senin mantığından bakarsak, ben basmadım, kadın bastı ama yine de ölmedi. ama yine de iğrenç :'(
0
vücudumuz evlerimiz onlardan daha temiz. son bir araştırmada avrupada en temiz toplum bosnalılar ve türkler. (el temizliğine göre yapılmış) sokaklarında köpek bokları olabilir ancak sokakları bizden temiz, çevreleride. biz her türlü pisliği sokakağa atıyoruz. misal tükürüyoruz, otobanda sol şeritte giderken içtiğimiz kahveyi camdan dışarı atıyoruz. yani havamız kirli, doğamız kirli.
0
Her tipten adam var her yerde. Avrupa'da da çok pislik insan var götünün bokuyla dolanan elini yıkamayan vs. Ama titiz de çok.
Kişisel temizlik gibi bir konuyu milletlere toplumlara mal etmek doğru sonuç vermez.
Ben gördüğüme bakarım diyorsan çok pislik avrupalı gördüm ama hiç pis kokan görmedim. Çünkü ne kadar pislik olurlarsa olsunlar deodorant kullanıyorlar, hillbilly shower denen olayı yapıyorlar en azından. Bizde insanların çok çok büyük kısmı haftada bir duş alıyor, roll-on deo falan adını bile bilmiyorlar. Günde 5 vakit elini ayağını götünü yıkasa kaç yazar pis koktuktan sonra?
Sırf bu yüzden bunu birkaç farklı milletten avrupalıdan duydum bize türkler pis kokar, türkler duş almaz sadece türk parfümü(axe ın isveç'te lakabı bu bak) kullanırlar diye bakıyorlar.
Avrupalı götünü yıkamasın abi banane kimseyi pandiklediğimiz yok. Ama efil efil ter kokmuyorlar hiç değilse.
Bizim temizlik anlayışımız el temiz göt temiz no problem. Ama ter benamaz değil siktiret o zaman şeklinde.
Kişisel temizlik gibi bir konuyu milletlere toplumlara mal etmek doğru sonuç vermez.
Ben gördüğüme bakarım diyorsan çok pislik avrupalı gördüm ama hiç pis kokan görmedim. Çünkü ne kadar pislik olurlarsa olsunlar deodorant kullanıyorlar, hillbilly shower denen olayı yapıyorlar en azından. Bizde insanların çok çok büyük kısmı haftada bir duş alıyor, roll-on deo falan adını bile bilmiyorlar. Günde 5 vakit elini ayağını götünü yıkasa kaç yazar pis koktuktan sonra?
Sırf bu yüzden bunu birkaç farklı milletten avrupalıdan duydum bize türkler pis kokar, türkler duş almaz sadece türk parfümü(axe ın isveç'te lakabı bu bak) kullanırlar diye bakıyorlar.
Avrupalı götünü yıkamasın abi banane kimseyi pandiklediğimiz yok. Ama efil efil ter kokmuyorlar hiç değilse.
Bizim temizlik anlayışımız el temiz göt temiz no problem. Ama ter benamaz değil siktiret o zaman şeklinde.
0
Aslında kullandığımız temizlik ürünleri ve kimyasallar sağlığı ciddi manada bozuyor, bağışıklığı baskılayabiliyor ve sırf kokusu iyi diye "temizlik" olarak adlandırılabiliyor.
Yani batılı ya da türk fark etmez çoğunluk gereksiz ya da hatta zararlı şeyleri "temizlik" olarak adlandırabiliyor, köylerde yerlerde gezen çocuklarsa daha sağlıklı olabiliyor.
Buradaki asıl sorun temizlik illuzyonu bence. Temizlikle sağlık aynı şey olamyabiliyor ama "pis" diye bir kavramın oluşu bizi sağlık değil kültürel amaçlı "temizliğe" itiyor.
Virüs ve mikroplardan koruyan şey çoğunlukla temizlik değil bağışıklık.
Yani batılı ya da türk fark etmez çoğunluk gereksiz ya da hatta zararlı şeyleri "temizlik" olarak adlandırabiliyor, köylerde yerlerde gezen çocuklarsa daha sağlıklı olabiliyor.
Buradaki asıl sorun temizlik illuzyonu bence. Temizlikle sağlık aynı şey olamyabiliyor ama "pis" diye bir kavramın oluşu bizi sağlık değil kültürel amaçlı "temizliğe" itiyor.
Virüs ve mikroplardan koruyan şey çoğunlukla temizlik değil bağışıklık.
0
Bence onlar daha temiz, tuvalete para verdiğimiz halde iğrenç kimse sifonu çekmiyor öylece bırakıyor. Yurtdışında gittiğim tuvaletler hem çok temizdi hem ücretsizdi.
Edit; bos gezenin bos ustası çok haklı. Bir de el yüz yıkanan yere neden ayaklarını sokup abdest alıyorlar hemen yanında banyo varken.
Edit; bos gezenin bos ustası çok haklı. Bir de el yüz yıkanan yere neden ayaklarını sokup abdest alıyorlar hemen yanında banyo varken.
0
Acikcasi turklerin evlerinin ortalama bir avrupali evinden daha temiz olduguna inaniyorum ve bir sikinti gormuyorum bunda.
Ben ki normal temizlik anlayisina sahibim, camasir suyu cok nadir sadece tuvalete kullanirim vs. ben bile cok temiz kaliyorum.
Ayrica ayakkabiyla iceri girmeme olayi cok normal, sokaklarimiz pis. Ayrica cogu ulkede ayakkabiyla eve girilmez, nadirdir yani.
Ha ben bu temizlikle alakali kanilara nereden vardim... yurtdisinda yasiyorum, cok farkli milletten arkadasim var. bir de airbnb hostlugu yapiyorum ve ayni zamanda couchsurfing kullanicisiyim. Ha turkiye'de evi pis olan da pis ama genele bakinca turk evleri daha temiz. Asiri titiz bir ortamda degil, temiz bir ortamda buyudum. Iyi ki de oyle olmus diyorum.
Ben ki normal temizlik anlayisina sahibim, camasir suyu cok nadir sadece tuvalete kullanirim vs. ben bile cok temiz kaliyorum.
Ayrica ayakkabiyla iceri girmeme olayi cok normal, sokaklarimiz pis. Ayrica cogu ulkede ayakkabiyla eve girilmez, nadirdir yani.
Ha ben bu temizlikle alakali kanilara nereden vardim... yurtdisinda yasiyorum, cok farkli milletten arkadasim var. bir de airbnb hostlugu yapiyorum ve ayni zamanda couchsurfing kullanicisiyim. Ha turkiye'de evi pis olan da pis ama genele bakinca turk evleri daha temiz. Asiri titiz bir ortamda degil, temiz bir ortamda buyudum. Iyi ki de oyle olmus diyorum.
0
öncelikle evden çıktığın zaman bütün sokaklar aids virüsü kaynasa emin ol ki ayakkabı bunu durduramazdı:) bizim evlerimiz daha temiz evet, belki vücut olarak da daha temiziz, onların her gün duşuna da bakma bizde özellikle anadoluda hamama falan çok düşkün insanlar saatlerce keselenip deli gibi temizleniyorlar ama bizim insanlar dışarıyı pisletmekten çekinmiyor, çöpünü de atıyor, tükürüyor da denizin içine de ediyor sıkıntı görmüyorlar. şehirlerin alt yapı sorunu var deyip duruyoruz da sadece maddi hasar olmuyor işte, bize bir yağmur yağıyor lağımlar taşıyor, çamurdan geçilmiyor gel de yağmurlu havadan sonra ayakkabılarınla gir bakalım içeri sonra görürsün bulaşıcı hastalığı.
0
sonhakan
Şimdiden teşekkürler
Şimdiden teşekkürler
0
Maastricht, nijmegen, leiden. Kuzeye cikacaksaniz leiden'i atip groningen ekleyebilirsiniz.
0
Rotterdam cok guzel ve canli bir sehir. Maastricht de gormeye deger. Nijmegen´i listeye eklemezdim, cogu sınır sehri gibi cok sıkıcı buldum. Zaten Amsterdam'a gidiyorsanız ve tipik Hollanda köyü görmek, sakin sakin bisiklet sürmek icin: Broek.
0
selamun aleykum kitty
Sb
Sb
0
Hiç hareket etmeyen biriydim. Bir süredir yürüyüş yapıyorum ve süre uzadıkça dönüşte yeme isteğim ve yeme miktarım iyice azaldı. Yemeğe istek duymuyorum bu nedenle sordum aslında.
0
Olur mu, tam tersine aciyor. Ben istahsiz oldugum zamanlar spor yaptigimda hep acildi istahim.
0
Hocam tansiyonunuz düşüyordur belki de. Halsizlikle iştahsızlığı karıştırıyor olabilirsiniz.
0
İştahı açıyor ama duygusal yiyenlerdenseniz o isteği azaltıyor. Bir de özellikle saçma sapan yenilen saatlerde spor yaparsanız süper düzene girmiş oluyor.
0
Aksine açıyor. Ben spor yaptığım günler normal yediğimin 2 katı yiyerek anca doyuyorum.
0
yoğun bir kardiyodan sonra hiçbir şey yiyesim gelmiyor, midem büzüşüyor resmen. ağırlıktan sonra böyle olmuyor ama, fark neden bilemiyorum.
0
monogram
Selamlar,Hiç ilginizin ve yeteneğinizin olmadığı bir alan düşünün. Zeka ve yetenek ne kadar göreli olsa da yine de böyle bir alan olsun. Sırf iş için bunu öğrenmek zorundaysanız kendinizi nasıl motive edersiniz? En ufak hatada moralinizi bozar mısınız? Ömrünüzü nefret ede ede geçirebilir misiniz? Y
Selamlar,
Hiç ilginizin ve yeteneğinizin olmadığı bir alan düşünün. Zeka ve yetenek ne kadar göreli olsa da yine de böyle bir alan olsun. Sırf iş için bunu öğrenmek zorundaysanız kendinizi nasıl motive edersiniz? En ufak hatada moralinizi bozar mısınız? Ömrünüzü nefret ede ede geçirebilir misiniz? Yoksa "her şey paradır, para kazandıkça severim." diye mi düşünürsünüz?
Yoksa görünen köy kılavuz istemezdir ve bu alanda olmamalı mısınızdır ve sevdiğiniz bir alan mı ararsınız?
Kusura bakmayın kapalı anlatım için. Ama istediğiniz gibi eyyorlayabilirsiniz.
Kısaca soru: Hayatınızı hiç sevmediğiniz bir iş yaparak geçirebilir misiniz? Hayalgücü, atış serbest. Tecrübesi olan varsa paylaşabilir.
Teşekkürler.
Hiç ilginizin ve yeteneğinizin olmadığı bir alan düşünün. Zeka ve yetenek ne kadar göreli olsa da yine de böyle bir alan olsun. Sırf iş için bunu öğrenmek zorundaysanız kendinizi nasıl motive edersiniz? En ufak hatada moralinizi bozar mısınız? Ömrünüzü nefret ede ede geçirebilir misiniz? Yoksa "her şey paradır, para kazandıkça severim." diye mi düşünürsünüz?
Yoksa görünen köy kılavuz istemezdir ve bu alanda olmamalı mısınızdır ve sevdiğiniz bir alan mı ararsınız?
Kusura bakmayın kapalı anlatım için. Ama istediğiniz gibi eyyorlayabilirsiniz.
Kısaca soru: Hayatınızı hiç sevmediğiniz bir iş yaparak geçirebilir misiniz? Hayalgücü, atış serbest. Tecrübesi olan varsa paylaşabilir.
Teşekkürler.
0
hayatimi muhtemelen oyle geciremem ama bir suresini oyle gecirebilirim. bir de isin ne olduguna bagli, tanidikca seversin durumu da olabilir.
0
Sevebilirsin ama soyle bir durum var. Ofis ici is yapiyorsan ve istemedigin bir is takibiyse sevebilirsin ama ofis ici is yaparken hadi cik pazarlama yap kapi kapi dolas, abi cek, yaltaklan, yuzlerine gul gibi bir durum olursa ve karakterine aykiri ise yapamazsin. Ne kadar sevmedigin bir is senin bahsettigin?
0
hayatin boyunca istemedigin seyleri yapmak zorunda kalacaksin. o acidan olaya profesyonel bakip + - olayi yap. ve de kendini motive edecek bir seyler bul.
0
1 senedir sevmediğim bir işi yapıyorum. Daha doğrusu sevmediğim bir mesleğim var, hangi alanında olursam olayım mutlu olmayacağımı biliyorum.
Hayatımı bu işi yaparak geçirmeyeceğimi biliyorum ama çok net planlarım yok şu an. Bir süre daha bu mesleği yapıp doğru zaman gelince tamamen bırakabilirim diye umuyorum.
Hayatımı bu işi yaparak geçirmeyeceğimi biliyorum ama çok net planlarım yok şu an. Bir süre daha bu mesleği yapıp doğru zaman gelince tamamen bırakabilirim diye umuyorum.
0
Geçici bir süre dişimi sıkabilirim de, bu süre boyunca neyi sevdiğimi, nerede yetenekli olduğumu keşfetmeye çalışır; o alana nasıl yöneleceğimi planlarım. Sonunda sevdiğim işe döneceksem, bu uğurda bazı yılların çöpe gitmesine razı olurum.
Şu anda anam ağlasa da sevdiğim bir işi yapıyorum, parmağımın ucuyla yapabileceğim kadar rahat ama sevmediğim işe tercih ederim.
Şu anda anam ağlasa da sevdiğim bir işi yapıyorum, parmağımın ucuyla yapabileceğim kadar rahat ama sevmediğim işe tercih ederim.
0
2 senedir benzer durumun içindeyim.
Y.dışı ve belki de bir daha hiçbir yerde kazanamayacağım bir para aldığımı düşünsem bile, yok yani bu şekilde hayat geçmez kafasındayım.
Bazen her şey gerçekten para değil. Her sabah, bir an önce akşam olsalar ile geçmiyor, geçmez.
Hakkımızda hayırlısı.
Y.dışı ve belki de bir daha hiçbir yerde kazanamayacağım bir para aldığımı düşünsem bile, yok yani bu şekilde hayat geçmez kafasındayım.
Bazen her şey gerçekten para değil. Her sabah, bir an önce akşam olsalar ile geçmiyor, geçmez.
Hakkımızda hayırlısı.
0
hayır. hemen iş değiştirmek için girişimlere başla.
mesleğini kullanarak girebileceğin yeni mecralar var mı? şu anki işin bu konuda yardımcı olabilir mi? avantaja çevirebilir misin?
en önemlisi de, hangi işi yapmak istiyorsun? heyecan yapıp anında bırakma, ama fırsat kolla. uygun zamanı bulunca da geçiş yap.
bu geçişi sert bir şekilde yapmak zournda değilsin, yumuşak geçiş de olabilir...
mesleğini kullanarak girebileceğin yeni mecralar var mı? şu anki işin bu konuda yardımcı olabilir mi? avantaja çevirebilir misin?
en önemlisi de, hangi işi yapmak istiyorsun? heyecan yapıp anında bırakma, ama fırsat kolla. uygun zamanı bulunca da geçiş yap.
bu geçişi sert bir şekilde yapmak zournda değilsin, yumuşak geçiş de olabilir...
0
Hayatımı sevmediğim bir iş ile geçiremedim. Ve tüm şartları zorladım. En son istifa ettim.
0
şartlar beni o işte çalışmaya zorluyorsa çalışırım. ancak karşılığını mutluluk olarak alamıyorsam, daha fazla para olarak almayı beklerim. iyi bir para karşılığında sevmediğim bir işte çalışırım. kazanacağım parayı, daha iyi bir hayat/iş için kullanma imkanım yoksa, kendimi mutlu edebilecek şeyler için harcamaktan çekinmem. ancak para her şey de değildir.
0
insanların yüzde doksanı, belki daha fazlası yaptığı işe bayılmıyor. mecburiyet. sevmek zorunda değiliz.
0
denizaya
Şimdi televizyonda izledim.42 yaşındaki adam 21 yaşındaki kızın elini öptü ve tepki aldı.Görgü kuralları gereği; bekar madmazel kızların eli öpülmezmiş. Evli madam kadınların eli öpülürmüş.Saçmalık değil mi? Tam tersi olması gerekmez mi? Kim karısını öptürür?
Şimdi televizyonda izledim.
42 yaşındaki adam 21 yaşındaki kızın elini öptü ve tepki aldı.
Görgü kuralları gereği; bekar madmazel kızların eli öpülmezmiş. Evli madam kadınların eli öpülürmüş.
Saçmalık değil mi? Tam tersi olması gerekmez mi? Kim karısını öptürür?
42 yaşındaki adam 21 yaşındaki kızın elini öptü ve tepki aldı.
Görgü kuralları gereği; bekar madmazel kızların eli öpülmezmiş. Evli madam kadınların eli öpülürmüş.
Saçmalık değil mi? Tam tersi olması gerekmez mi? Kim karısını öptürür?
0
Nedenini bilmiyorum ama kesin kadınların evlendikten sonra artık zaten "ellenmiş" sayılmasına, "bekar"ların da bekaret gereği ellenmemesi gerektiğine dayanıyodur.
Görgü kuralları gibi yerleşik kültür parçalarının çoğu bu tür rezaletlere dayanır kimse de nedir bunlar demez.
Görgü kuralları gibi yerleşik kültür parçalarının çoğu bu tür rezaletlere dayanır kimse de nedir bunlar demez.
0
Kari kiz muahbbetine girersen kizini kim opturur de demen lazim. Madamlara saygi gostergesidir o.
Ayrica nihali de harcayacaklar matmazel.
Ayrica nihali de harcayacaklar matmazel.
0
El öpenin eli öpülür.( Başka bir erkeğin evli kadının elini öpmesi gibi durumlar hariç)
Yine arkadaş, arkadaşın elini öpemez.
Yine arkadaş, arkadaşın elini öpemez.
0
susadım çeşmeye varmaz olaydım
al pacino'dan bahsediyorum. https://www.youtube.com/watch?v=sKu4OYjzlw8yoksa baba filmindeki rolünden, giyimden, tavırdan mı bu sıfatlar adama miras kaldı. şu tip yolda meşhur olmasa kaç karşı cinsin dikkatini çeker/çekerdi.
al pacino'dan bahsediyorum.
www.youtube.com
yoksa baba filmindeki rolünden, giyimden, tavırdan mı bu sıfatlar adama miras kaldı.
şu tip yolda meşhur olmasa kaç karşı cinsin dikkatini çeker/çekerdi.
www.youtube.com
yoksa baba filmindeki rolünden, giyimden, tavırdan mı bu sıfatlar adama miras kaldı.
şu tip yolda meşhur olmasa kaç karşı cinsin dikkatini çeker/çekerdi.
0
adamın karizması var bir kere. yüzü de gayet güzel. ne baba filmi, adamın kaç tane efsane performansı var.
0
çok karizmatik ama yakışıklı değil bence. yolda görsem benim dikkatimi çekmezdi.
0
Karizmatik.
Ancak benim için çekici veya yakışıklı kategorisine girmiyor. Dünya ahiret kardeşimdir.
Ancak benim için çekici veya yakışıklı kategorisine girmiyor. Dünya ahiret kardeşimdir.
0
Karizmatik. Ve bu bir erkek için yakışıklı olmaktan daha iyi bir şey.
Erkeklerin kadınlardaki güzellik kriterleri kadınlarda erkekler için geçerli değil. Resim gibi adamlar değil karizmatik adamlar daha dikkat çekici.
Erkeklerin kadınlardaki güzellik kriterleri kadınlarda erkekler için geçerli değil. Resim gibi adamlar değil karizmatik adamlar daha dikkat çekici.
0
Bence bu adamın etkileyici yanı gözleri. Hatta gözlerini belertip sabit bakması daha çekici yapıyor, enteresan bir şekilde.
0
Attığın videoda yakışıklı ama Scarface'de bildiğin maymun ama karizma mesela. Değişiyor yani. Şu anda da normal bir dede.
0
Dağcı
Bu yaştan sonra enstrüman öğrenilebilir mi? Sadece hobi için. Telli bir enstrüman düşünüyorum gitar gibi bağlama gibi bir şey var aklımda. Ve ek olarak;Bu yaştan sonra vegan olunur mu?Gayet etobur ve süt peynir tutkunu birinden bahsediyoruz yalnızca vicdanı rahat etmediği için niyeti var ama tedirgi
Bu yaştan sonra enstrüman öğrenilebilir mi?
Sadece hobi için.
Telli bir enstrüman düşünüyorum gitar gibi bağlama gibi bir şey var aklımda.
Ve ek olarak;
Bu yaştan sonra vegan olunur mu?
Gayet etobur ve süt peynir tutkunu birinden bahsediyoruz yalnızca vicdanı rahat etmediği için niyeti var ama tedirgin.
Sadece hobi için.
Telli bir enstrüman düşünüyorum gitar gibi bağlama gibi bir şey var aklımda.
Ve ek olarak;
Bu yaştan sonra vegan olunur mu?
Gayet etobur ve süt peynir tutkunu birinden bahsediyoruz yalnızca vicdanı rahat etmediği için niyeti var ama tedirgin.
0
vegan olunmaz ama enstrüman öğrenilir. hatta yetenek, yaratıcılık ve azim varsa müzisyen bile olunur. şu bi grubun kel bas gitaristi hukuk okurken başlamış şimdi müzisyen gripindi galiba.
0
Gittiğim gitar kursunda 30 yaş üstü herkes kursu bıraktı. Tamamen çalışma azmine bağlı.
0
40 yasindan sonra vegan olan bi sürü insan taniyorum.
edit: bence vejetaryenlik yeterince büyük bir adim. veganlik biraz hardcore, yasadiginiz cevreye göre arkadaslarla yemeklere gittiginizde vs. baya sikintilar olabiliyor. sizce veganlik iyi mi diye sormadiniz biliyorum ama yazmak istedim :)
edit: bence vejetaryenlik yeterince büyük bir adim. veganlik biraz hardcore, yasadiginiz cevreye göre arkadaslarla yemeklere gittiginizde vs. baya sikintilar olabiliyor. sizce veganlik iyi mi diye sormadiniz biliyorum ama yazmak istedim :)
0
33 yaş mı!? .s.s.s ya hu bir ayağın çukurda hala enstruman öğreneceğim diyorsun. Pes! Bence artık manevi şeylere yatırım yapma zamanı gelmiş, tren kaçmış... :s.s.
Abi sen deli misin? 33 yaş da ne ki? Şu psikolojiye girmeyin gözünüzü seveyim, şu genç yıllarınızın kıymetini bilin. Gidin yeni bir enstruman öğrenin, gidin sıfırdan bir hobiyle ilgilenmeye başlayın, isterse hayat felsefenizi tümden değiştirin. Hazır hala 33 yaşındayken 85 yaşında gibi davranmayın.
Bu arada konu enstruman olunca, eğer çocuk değilsen, kaç yaşında olduğunun pek de bir önemi yok. 19-20 yaşında da aynı süreçlerden geçeceksin 33 yaşında da 45 yaşında da. Bunu 29 yaşında akordeon çalmaya başlamış bir insan olarak söylüyorum. Ha şu var, herkesin bu işe ayırabileceği zaman ve enerji farklıdır. Eğer benim için sıkıntı değil, ben pratik yapacak fırsat yaratırım kendime diyorsan, bir saniye bile beklediğin hata.
Abi sen deli misin? 33 yaş da ne ki? Şu psikolojiye girmeyin gözünüzü seveyim, şu genç yıllarınızın kıymetini bilin. Gidin yeni bir enstruman öğrenin, gidin sıfırdan bir hobiyle ilgilenmeye başlayın, isterse hayat felsefenizi tümden değiştirin. Hazır hala 33 yaşındayken 85 yaşında gibi davranmayın.
Bu arada konu enstruman olunca, eğer çocuk değilsen, kaç yaşında olduğunun pek de bir önemi yok. 19-20 yaşında da aynı süreçlerden geçeceksin 33 yaşında da 45 yaşında da. Bunu 29 yaşında akordeon çalmaya başlamış bir insan olarak söylüyorum. Ha şu var, herkesin bu işe ayırabileceği zaman ve enerji farklıdır. Eğer benim için sıkıntı değil, ben pratik yapacak fırsat yaratırım kendime diyorsan, bir saniye bile beklediğin hata.
0
neden vegan olunamasın yahu, gayet olunur tabii. 33 yaş genç bir yaş.
enstrüman da öğrenilir.
enstrüman da öğrenilir.
0
Disiplin yoksa 20de de çalamazsın. Mühim olan vakit+çaba+disiplin+yetenek (gerçi ne yeteneksizler bile müzisyen) lol
0
caletti
çayla ya da çaysız. neler tüketilebilir kalorisiz olsun mümkünse.
çayla ya da çaysız. neler tüketilebilir kalorisiz olsun mümkünse.
0
Çiğ kuruyemiş çeşitleri olabilir, fazla aşırıya kaçmadan.
Hiç kalorisi olmasın dersen, buz kalıbı öneririm. :D
Hiç kalorisi olmasın dersen, buz kalıbı öneririm. :D
0
kalorisiz olsun derken?
öyle bir olay yok maalesef. ağızdan giren her şey sana kilo aldırır. ancak glisemik indeksi düşük besinler (örn. kuruyemişler) kan şekerinde dalgalanmalar yapmayacağından daha sağlıklı. yani cevap @booty hunter +1
öyle bir olay yok maalesef. ağızdan giren her şey sana kilo aldırır. ancak glisemik indeksi düşük besinler (örn. kuruyemişler) kan şekerinde dalgalanmalar yapmayacağından daha sağlıklı. yani cevap @booty hunter +1
0
sarımsaklı yoğurtlu dip sosla karnabahar gövdeleri.
bu dünyada kalorisiz olan şeyler genellikle sebzelerdir. karnabahar, brokoli,mantar,kara lahana,enginar,salatalık,domates,havuç vb.
bonus: kabakları patates gibi ince ince doğrayıp zeytinyağ ekleyip ve baharatlandırıp fırına atın, kabak cipsi yapın, bunu her şeye uyarlayabilirsiniz.
bu dünyada kalorisiz olan şeyler genellikle sebzelerdir. karnabahar, brokoli,mantar,kara lahana,enginar,salatalık,domates,havuç vb.
bonus: kabakları patates gibi ince ince doğrayıp zeytinyağ ekleyip ve baharatlandırıp fırına atın, kabak cipsi yapın, bunu her şeye uyarlayabilirsiniz.
0
Humus ve havuç, salatalık dilimleri güzel bir ara öğün oluyor. Onun dışında az miktarda fıstık ezmesi tüketilebilir tatlı ihtiyacını gidermesi açısından. Ben elma, yoğurt ve tarçın 3'lüsünü de seviyorum, seçenekler çoğaltılabilir. Fikir alma açısından Instagram'dan da bakabilirsiniz.
0
Evde elma kurutup yiyebilirsin ekşi şeyleri seviyorsan. 1 kasesi 100 kalori kadar ama baya gider.
0
i m cool with that
Hani şu “Tırnak sertleştirici”, “Tırnak güçlendirici”, “Tırnak onarıcı” vb. isimlerle satılan şeffaf ojeler var ya, bunlara ne kadar inanıyorsunuz? Bana bunlar hiç işe yaramayacakmış, sadece tırnak parlatıcısından ibaretmiş gibi geliyor. Ancak gelin görün ki böyle düşündüğüm halde naptım? Gittim dün
Hani şu “Tırnak sertleştirici”, “Tırnak güçlendirici”, “Tırnak onarıcı” vb. isimlerle satılan şeffaf ojeler var ya, bunlara ne kadar inanıyorsunuz? Bana bunlar hiç işe yaramayacakmış, sadece tırnak parlatıcısından ibaretmiş gibi geliyor.
Ancak gelin görün ki böyle düşündüğüm halde naptım? Gittim dünya kadar para verip aldım bunlardan bir tane asfdgs. Şimdi basit bir tırnak cilasına o parayı verdiğim için kendime sinir oluyorum. Çok aşırı bir meblağ değil ama olsun kendi kendimi enayi yerine koydum.
Neyse, işe yarıyor mu sahiden?
Ancak gelin görün ki böyle düşündüğüm halde naptım? Gittim dünya kadar para verip aldım bunlardan bir tane asfdgs. Şimdi basit bir tırnak cilasına o parayı verdiğim için kendime sinir oluyorum. Çok aşırı bir meblağ değil ama olsun kendi kendimi enayi yerine koydum.
Neyse, işe yarıyor mu sahiden?
0
Çoğu bildiğin parlatıcı evet. Mesela flormar almıştım hiç işe yaramamıştı ve duş aldıktan sonra soyuluyordu. Kalyon'u önerdiler, aldım biraz daha iyi bence, işe yaradığını düşünüyorum.
0
B12+demir dışında bir gerçekliğe inanmıyorum tırnak ve saç konusunda
0
umarım kalyonun almışsındır çünkü tırnak güçlendiricisi gerçekten işe yarıyor olabildiğince sık sürdüğümde özellikle tırnaklarda eskisi kırılma olmuyor mesela. her oje öncesi bir kat ondan sürüyorum.
0
Ben Flormarın bir ürününü kullanmıştım şeffaf ojenin altına sürülüyordu ve işe yaramıştı.
0
ben sally hansen almıştım. epey işe yaramıştı hatta şu an 2 yıldır falan kullanmıyor olmama rağmen eski dandikliğine dönmedi tırnaklar. eskiden kağıt gibi yırtılıyordu gram uzamıyordu şimdi taş taş.
ama tabi önceden saçma salak markalar da denemiştim onlar mesela bi halt yapmamıştı bak.
ama tabi önceden saçma salak markalar da denemiştim onlar mesela bi halt yapmamıştı bak.
0
Sertleştiriyor bence. Ama tırnağında durduğu sürece. Kimyasal sonuçta içine daha ser yapacak materyal koyuyorlar ve sürdüğünde sertleşiyor. Ama sertleşen ojenin kendisi yanlış olmasın tırnak değil. Yalnız simply nailogical tırnak setleştiricilerin tırnağın daha çok kırılmasına neden olduğunu söylüyordu. Ama bence üzülme sen ben de kullanıyorum, bazen tırnaklarım soyulup inceliyor öyle durumlarda işe yarıyor ve sertleştiriyor.
0
kalyon'un serisi işe yarıyor; özellikle tırnak sertleştiricisi ve tırnak beyazlatıcısını düzenli olarak ojenin altına kullanıyorum dönüşümlü olarak; memnunum.
0
Flormar ve Kalyon kullandım. Flormar düzenli kullanımda işe yarıyor. İşe yaradığını net olarak görmem bir ayı buldu. Kalyon daha hızlı etki ediyor. Her ikisinin de tavsiye edilen kullanım şekli haftada birkaç kez sürülmesi. Aşırı ince ve neredeyse yastığa degse kırılan tirnaklarim var. Belirgin bir iyileşme yarattı. Ancak kullanmayı bırakınca tabii ki zamanla eski haline dönüyor tırnak.
0
stavro
Bu cogu kiside boyle mi yoksa sadece bende mi acaba? Defalarca yasadim, tesaduf falan degil. Banyoya girersem uyku falan kalmiyor, sabaha karsi anca uyuyabiluyorum. Cozemedim sebebini.
Bu cogu kiside boyle mi yoksa sadece bende mi acaba? Defalarca yasadim, tesaduf falan degil. Banyoya girersem uyku falan kalmiyor, sabaha karsi anca uyuyabiluyorum. Cozemedim sebebini.
0
değişkenlik gösteriyor. benim de genelde uykum kaçıyor. banyodan çıkar çıkmaz bornozla ya da havluyla uyumayı dene. o şekilde uyuma şansın daha yüksek.
0
Cok sicak veya soguk banyo yapinca metabolizmaniz tepki verip harekete geciyor diye biliyorum. Bu nedenle ilik suyla dus almayi denerseniz sonuc degisebilir. En azindan benim icin ise yariyor.
Sabahlari soguk, yatmadan ise ilik dus benim favorilerim :)
Sabahlari soguk, yatmadan ise ilik dus benim favorilerim :)
0
uykum varsa kıyamet bile kopsa uyurum asla da açılmaz uykum,
maşallah diyeyim hayatım boyunca uykumun kaçtığı hiç olmadı.
maşallah diyeyim hayatım boyunca uykumun kaçtığı hiç olmadı.
0
mertozkoy
MerhabaÇok sabun kullanmaktan el derim bembeyaz oldu.Acaba hangi el kremini tavsiye edersiniz kurumayı geri döndürmek için?Saygılar
Merhaba
Çok sabun kullanmaktan el derim bembeyaz oldu.
Acaba hangi el kremini tavsiye edersiniz kurumayı geri döndürmek için?
Saygılar
Çok sabun kullanmaktan el derim bembeyaz oldu.
Acaba hangi el kremini tavsiye edersiniz kurumayı geri döndürmek için?
Saygılar
0
ben nivea men'i kullanıyorum. küçük olanını alıp atıyorum montun cebine sürekli benimle geziyor.
0
Excipal lipo umarım şakadır. Zira reçeli bir ilaç.
neutrogena tamamı mavi renkli kutu.
neutrogena tamamı mavi renkli kutu.
0
i was made for you
Kadıköy Sarıyer arası vapur varmış, günde iki sefer bir gidiş bir dönüş sadece, ona bineyim diyorum da dönüş ta akşam. Akşama kadar ne yapılır, haritadan baktığım kadarıyla İstinye Park İstinye'ye dahi bayağı uzak, doğru baktıysam. Emirgan Korusu yakın sanırım İstinye iskelesine.
Kadıköy Sarıyer arası vapur varmış, günde iki sefer bir gidiş bir dönüş sadece, ona bineyim diyorum da dönüş ta akşam. Akşama kadar ne yapılır, haritadan baktığım kadarıyla İstinye Park İstinye'ye dahi bayağı uzak, doğru baktıysam. Emirgan Korusu yakın sanırım İstinye iskelesine.
0
Vapur bundan anladığım kadarıyla: www.adalardan.net
Dün ilk kez denk geldi bana, beğendim ben güzelmiş.
Teşekkür ederim.
Dün ilk kez denk geldi bana, beğendim ben güzelmiş.
Teşekkür ederim.
0
Balık ye, sahilde yürü, konaklara bak, Sarıyer böreği ve dereotlu poğaça al çay bahçelerinde otur.
0
300worms
Saçım şekil almıyor,daha önce jöle wax kullandım fakat bunun dışında da Toni guy ürünleri varmış saçı şekillendirmek için bunları yeni duydum ne önerirsiniz bana ?
Saçım şekil almıyor,daha önce jöle wax kullandım fakat bunun dışında da Toni guy ürünleri varmış saçı şekillendirmek için bunları yeni duydum ne önerirsiniz bana ?
0
Niye öylece bırakmıyosun gayet kalite saç. Erkeklerde hırpani saç güzel oluyo.
0
Bende de böyle saç var. Biraz uzatman lazım önce uzatmazsan şekil almaz. Ben elidorun şekillendirici kremini sürüyorum yumuşasın şekil alsın diye. Sonra schwartzkopf saç spreyi.
0
selamun aleykum kitty
Bir fön makinesinin yarım saatte harcayacağı elektrik miktarını hesaplamanın yolu var mı? Hesaplayabilen olursa rica
Bir fön makinesinin yarım saatte harcayacağı elektrik miktarını hesaplamanın yolu var mı? Hesaplayabilen olursa rica
0
Kutunun ya da makinenin üstünde yazan watt şeyini faturada bulabileceğin saatlik kw ücretine bölersen çıkar. Mesela 2000 w makine ve saati 20 kurus, 2/20'den 10 kuruş yapar saati. Yarım saati de 5 kuruş. Tabi arada faktörler var tam hesaplamak istersen sayaçlı priz takabilirsin. aşağı yukarı böyle.
0
asuturias
burada insanları psikiyatra gidecek kadar bunaltmaktan bahsediyorum. eğer cevabınız evetse türkiye'de böyle bi şey yaşandı mı, ne zaman?
burada insanları psikiyatra gidecek kadar bunaltmaktan bahsediyorum. eğer cevabınız evetse türkiye'de böyle bi şey yaşandı mı, ne zaman?
0
Bir yanda mass hysteria diye bir şey var. Diğer yandan krizler akla geliyor.
Bilinçli bir şekilde toplumun psikolojisini bozmak isteyen iktidarlar kendi kuyularını da kazacaklarından mantıken böyle bir çaba onların çıkarına olmazdı.
'Siyasal iktidarlar' diye özellemek yerine 'güç sahipleri' diye soyutlayalım. Yönetici kesim veya erk sahipleri potansiyel olarak 'toplumun psikolojisi'ni bilerek veya bilmeyerek bozabilirler.
Dünya'da 1929'da 'Büyük Bunalım' yaşanmış.
Türkiye'de Cumhuriyet tarihinde başımıza bu kadar derin bir olay gelmemekle birlikte siyasi, askeri, ekonomik krizler yaşadık. Bu krizlerin sonunda mutlaka herkes terapi görmedi, fakat darbe döneminde işkence görenler PTSD geliştirdiler veya ekonomik kriz dönemleri yokluk görenlerden bir kısmı aşırı tutumlu oldular.
Başka örnek: Ermenistan'da yaşayan Ermeni'lerin bir çeşit kurban psikolojisiyle sarmalandığını duyuyorum.
Başka örnek: İsrail'de yaşayan erkekler matriyarka tarafından büyük baskı altındalar ve kadınların vicdanına kaldıklarından sıkıntılı bir hayat yaşıyorlar.
Kendi ülkelerinde daha rahat yaşamak dururken niye yurtdışında yaşasınlar? diye de düşününce mantık bizi yurtdışına göç veren ülkelerde bir takım derin problemler olduğuna vardırıyor.
Bilinçli bir şekilde toplumun psikolojisini bozmak isteyen iktidarlar kendi kuyularını da kazacaklarından mantıken böyle bir çaba onların çıkarına olmazdı.
'Siyasal iktidarlar' diye özellemek yerine 'güç sahipleri' diye soyutlayalım. Yönetici kesim veya erk sahipleri potansiyel olarak 'toplumun psikolojisi'ni bilerek veya bilmeyerek bozabilirler.
Dünya'da 1929'da 'Büyük Bunalım' yaşanmış.
Türkiye'de Cumhuriyet tarihinde başımıza bu kadar derin bir olay gelmemekle birlikte siyasi, askeri, ekonomik krizler yaşadık. Bu krizlerin sonunda mutlaka herkes terapi görmedi, fakat darbe döneminde işkence görenler PTSD geliştirdiler veya ekonomik kriz dönemleri yokluk görenlerden bir kısmı aşırı tutumlu oldular.
Başka örnek: Ermenistan'da yaşayan Ermeni'lerin bir çeşit kurban psikolojisiyle sarmalandığını duyuyorum.
Başka örnek: İsrail'de yaşayan erkekler matriyarka tarafından büyük baskı altındalar ve kadınların vicdanına kaldıklarından sıkıntılı bir hayat yaşıyorlar.
Kendi ülkelerinde daha rahat yaşamak dururken niye yurtdışında yaşasınlar? diye de düşününce mantık bizi yurtdışına göç veren ülkelerde bir takım derin problemler olduğuna vardırıyor.
0
Sosyal bilimlerde mutlak diye bir şey yok zaten, fakat sosyal psikolojinin uğraşabileceği en topyekün konular da bunlar işte.
Yakın tarihten saydığım olayların en büyüğü Büyük Bunalım olmuş. Bu Amerikan toplumunun tamamını etkilemekle kalmamış dünyayı etkilemiş bir kriz. Zira o dönemde krizin doğası itibariyle oluşan balon patlayınca borsadaki menkul kıymet fiyatları %30-%40 kadar gerilemiş. İşsizlik fırlamış. 29 krizi deyip geçmemişler, ekonomik yokluğun getirdiği sosyolojik, psikolojik büyük yıkımlar olmuş. İntihar edenler olmuş. Boşuna Büyük Bunalım dememişler. Bu arada büyük buhranın en önemli bir sebebi devlet müdahalesinin hiçbir şekilde kullanılmaması. Yani devlet zamanında borsaya müdahil olsaymış muhtemelen kriz bu boyutlara varamazmış.
Türkiye açısından bakınca Birinci Dünya Savaşı ve hemen ertesinde başlayan Kurtuluş Savaşı büyük bir bunalım ve bundan çıkış süreci olarak kabul edilebilir. Bu süreci hazırlayan sorunlar, savaş süreci... çok zorlu koşullar, yokluk yılları... Böyle bir dönemde önceki bürokratların ve padişahın demokrasiye direndiğini görüyoruz. Dağıtılmış ordudan kalanlar ve kendi kaderini eline alan bir halk hareketi 'Ya İstiklal Ya Ölüm'e kadar zorlanmış.
ekleme: Sorudaki bir çelişki de şu, topyekün psikolojik problemler varsa gidecek psikiyatr bulmak mümkün mü? Hem maddi hem manevi olarak psikiyatr da toplum da çökmüş olacaktır. Böyle krizler medeniyetlerin yıkılmasına sebep olabilecek doğal afetler, savaşlar, kıtlıklar, kuraklıkların... vb. hep birden geldiği ve uzun sürdüğü dönemlerde ortaya çıkabilir.
Yakın tarihten saydığım olayların en büyüğü Büyük Bunalım olmuş. Bu Amerikan toplumunun tamamını etkilemekle kalmamış dünyayı etkilemiş bir kriz. Zira o dönemde krizin doğası itibariyle oluşan balon patlayınca borsadaki menkul kıymet fiyatları %30-%40 kadar gerilemiş. İşsizlik fırlamış. 29 krizi deyip geçmemişler, ekonomik yokluğun getirdiği sosyolojik, psikolojik büyük yıkımlar olmuş. İntihar edenler olmuş. Boşuna Büyük Bunalım dememişler. Bu arada büyük buhranın en önemli bir sebebi devlet müdahalesinin hiçbir şekilde kullanılmaması. Yani devlet zamanında borsaya müdahil olsaymış muhtemelen kriz bu boyutlara varamazmış.
Türkiye açısından bakınca Birinci Dünya Savaşı ve hemen ertesinde başlayan Kurtuluş Savaşı büyük bir bunalım ve bundan çıkış süreci olarak kabul edilebilir. Bu süreci hazırlayan sorunlar, savaş süreci... çok zorlu koşullar, yokluk yılları... Böyle bir dönemde önceki bürokratların ve padişahın demokrasiye direndiğini görüyoruz. Dağıtılmış ordudan kalanlar ve kendi kaderini eline alan bir halk hareketi 'Ya İstiklal Ya Ölüm'e kadar zorlanmış.
ekleme: Sorudaki bir çelişki de şu, topyekün psikolojik problemler varsa gidecek psikiyatr bulmak mümkün mü? Hem maddi hem manevi olarak psikiyatr da toplum da çökmüş olacaktır. Böyle krizler medeniyetlerin yıkılmasına sebep olabilecek doğal afetler, savaşlar, kıtlıklar, kuraklıkların... vb. hep birden geldiği ve uzun sürdüğü dönemlerde ortaya çıkabilir.
0
Dunya savaslari ya da buyuk capli savaslar suresince hic kimsenin psikolojisinin normal olacagini sanmiyorum. Bu savaslar da siyasi iktidarlar tarafindan baslatiliyor ve sürdürülüyor.
Mesela Avusturyali yazar Stefan Zweig 2. Dunya savasi doneminde hedef haline getirildikten sonra bir sekilde Brezilya'ya kacmayi basarmisti. Ancak insanligin bir daha asla duzelmeyecegine olan kati inanci nedeniyle karisi ile birlikte intihar etmislerdi. Ne kadar bir karamsar tablo icerisinde yaşandığını tahmin edebilirsin.
Mesela Avusturyali yazar Stefan Zweig 2. Dunya savasi doneminde hedef haline getirildikten sonra bir sekilde Brezilya'ya kacmayi basarmisti. Ancak insanligin bir daha asla duzelmeyecegine olan kati inanci nedeniyle karisi ile birlikte intihar etmislerdi. Ne kadar bir karamsar tablo icerisinde yaşandığını tahmin edebilirsin.
0
selamun aleykum kitty
Ya bunun siyah parlak olanından aldım çok da seviyorum ama bugün ilk denememde ayak bileğimi resmen kanırttı şu an bandajlı:( başlığında bir süre açılması lazım demişler, acaba bir numara büyük mü alsam diyorum denemiş olanların fikirlerine açığım nasıl yapsam çok da güzel bot ya acı çekiyorum:(
Ya bunun siyah parlak olanından aldım çok da seviyorum ama bugün ilk denememde ayak bileğimi resmen kanırttı şu an bandajlı:( başlığında bir süre açılması lazım demişler, acaba bir numara büyük mü alsam diyorum denemiş olanların fikirlerine açığım nasıl yapsam çok da güzel bot ya acı çekiyorum:(
0
ben 12sene once 2 tane dr martens almistim. birini surekli giyerim ama siyah rugan olani yilda 1 kez filan giyiyorum sanirim. alisamadim ona.
o degil de neden moda oldu ki bu sene?
o degil de neden moda oldu ki bu sene?
0
bir bucuk adana
sevgili ile yaklaşık 2 aydır beraberiz, bu süre zarfında hemen hemen hergünü beraber geçirdik.1 yıldan daha uzun bir süredir ciddi bir ilişkim yoktu, ve kendime dediğim şey; eğer birine birşeyler hissediyorsam o zaman başlayacağımdı.velhasıl bu kişiye karşı böyle hissettim ve normalde olmamama rağme
sevgili ile yaklaşık 2 aydır beraberiz, bu süre zarfında hemen hemen hergünü beraber geçirdik.
1 yıldan daha uzun bir süredir ciddi bir ilişkim yoktu, ve kendime dediğim şey; eğer birine birşeyler hissediyorsam o zaman başlayacağımdı.
velhasıl bu kişiye karşı böyle hissettim ve normalde olmamama rağmen hislerimi, düşüncelerimi, fikirlerimi herhangi bir neden vs düşünmeden gayet açık şekilde paylaştım, davrandım. mesela o an sarılmayı mı istedim. sarıldım. onu sevdiğimi söyleyesim geldi söyledim sardım sıkı sıkı. ki bunları yaparken kendime şaşıyorum ama istiyorum da.
ama ondan yana böyle şeyleri bazen göremiyorum, yani bana karşı hislerini anlıyorum ama bazen acaba mı? diyorum. çünkü birşey söylüyorum ve insan ister istemez bi karşılık bekler ya da salt ondan birşey bekler. ama bazen sanki duymamış gibi davranıyor.
ve ben bunu çözemiyorum , yani beni sevdiğini biliyorum ama kişiliği öyle mi? kuruntu mu yapıyorum. belentilerimin gereksiz fazla olması mı? yoksa kendince - iyi güzel gidiyor vs. bakalım durumunda mı? bilemiyorum
ve bu benim aklımı kurcalıyor.
geçen gün düşüncelerimi söyledim, istemiyorsan yapay bakıyorsan söyle olmasın o zaman dedim. ve genel olarak dediği - bize biraz zaman ver, yansıttığımız şeyler farklı ama hislerimiz aynı, sen benim hayatımdasın dedi.
ben de zaman bırakayım dedim. napayım?
1 yıldan daha uzun bir süredir ciddi bir ilişkim yoktu, ve kendime dediğim şey; eğer birine birşeyler hissediyorsam o zaman başlayacağımdı.
velhasıl bu kişiye karşı böyle hissettim ve normalde olmamama rağmen hislerimi, düşüncelerimi, fikirlerimi herhangi bir neden vs düşünmeden gayet açık şekilde paylaştım, davrandım. mesela o an sarılmayı mı istedim. sarıldım. onu sevdiğimi söyleyesim geldi söyledim sardım sıkı sıkı. ki bunları yaparken kendime şaşıyorum ama istiyorum da.
ama ondan yana böyle şeyleri bazen göremiyorum, yani bana karşı hislerini anlıyorum ama bazen acaba mı? diyorum. çünkü birşey söylüyorum ve insan ister istemez bi karşılık bekler ya da salt ondan birşey bekler. ama bazen sanki duymamış gibi davranıyor.
ve ben bunu çözemiyorum , yani beni sevdiğini biliyorum ama kişiliği öyle mi? kuruntu mu yapıyorum. belentilerimin gereksiz fazla olması mı? yoksa kendince - iyi güzel gidiyor vs. bakalım durumunda mı? bilemiyorum
ve bu benim aklımı kurcalıyor.
geçen gün düşüncelerimi söyledim, istemiyorsan yapay bakıyorsan söyle olmasın o zaman dedim. ve genel olarak dediği - bize biraz zaman ver, yansıttığımız şeyler farklı ama hislerimiz aynı, sen benim hayatımdasın dedi.
ben de zaman bırakayım dedim. napayım?
0
Senin ilişkiden beklentilerine bağlı. Bence insanlar kendi beklentileri karşılanıyor mu diye düşünmek yerine karşı taraf beni seviyor mu yok hisleri ne ona takıyor boşuna. Bu baya gereksiz çünkü 1) başkasının hislerini asla tam olarak bilemezsin 2) bilsen ne olacak önemli olan sana ne hissettirdiği. Dolayısıyla biri beni seviyor olsa da ilgisizse dinlemiyorsa umrum dışıdır. Bu mantık dışında ilişkilerde tatminsizlik garanti bence.
0
bahsettiğin bu durum genelde simetrik olmuyor; ilişkilerde taraflardan biri her zaman daha fazla şey ifade ediyor, daha fazla şey gösteriyor, daha fazla şey istiyor, beklentileri de daha büyük, daha belirgin, daha "hayati". bu ilişkide de bu konum sana ait gibi gözükmekte.
sanki kontrol etmek istiyorsun, sevgiline karşı bir şeyler hissediyorsun ve bu yüzden önüne bir tepside nazikçe dilimlenmiş bir şekilde gelsin istiyorsun. hayatı dar etmek anlamında söylemiyorum. kafanda bir ideal var ve yaşadığın şey bu ideale uysun istiyorsun.
ama uymayabilir, muhtemelen de uymayacaktır: bunu aklında bulundur. yazdığın kadarıyla sana gayet olgunca ifade etmiş kendini hem. bir şey yapmayıp, zamana bırakmanda fayda var.
sanki kontrol etmek istiyorsun, sevgiline karşı bir şeyler hissediyorsun ve bu yüzden önüne bir tepside nazikçe dilimlenmiş bir şekilde gelsin istiyorsun. hayatı dar etmek anlamında söylemiyorum. kafanda bir ideal var ve yaşadığın şey bu ideale uysun istiyorsun.
ama uymayabilir, muhtemelen de uymayacaktır: bunu aklında bulundur. yazdığın kadarıyla sana gayet olgunca ifade etmiş kendini hem. bir şey yapmayıp, zamana bırakmanda fayda var.
0
Zamana bırakabilirsin, fakat şu noktada sana dair bir heyecanı yok gibi görünüyor. Seni kaybedene kadar da olmayacaktır. Belki kaybederken de olmayacaktır.
Aşk zamanla artan bir şey değildir. Normal ilişkiler aşkla başlar, sevgi zamanla aşkın yerine oturur ve ilişkinin ömrü böyle uzar. Sizin ilişkinizde aşk yok. Bana bu kişinin çevresindeki en mantıklı adaysın diye düşündürttün. Bu kişi sana meşhur karikatürdeki 'bedava ve ekstra bir gıda' gözüyle bakıyor da olabilir.
1.bp.blogspot.com/-RFRZtwDRlOA/T_YNQGPZi9I/AAAAAAABHf4/sEydEcCD_Tg/s640/ıb.jpg
Yani seni sevmesi bir tarafa ideal bir ilişkide sana aşık da olması gerekir. Çünkü sevgi bir arkadaşa duyulabilir, bir yemeği de sevebilir. Senin farkın nerede?
Bunun dışında maddi manevi sömürüldüğünü düşündüğün başka davranışları var mı?
Özetle insan elinin altındaki için çabalamayı bırakır, sen de böyle bir duruma düşmüşsün.
Sömürüldüğünü düşündüğün noktada muhtemelen sömürülüyorsun.
Kolay gelsin
Aşk zamanla artan bir şey değildir. Normal ilişkiler aşkla başlar, sevgi zamanla aşkın yerine oturur ve ilişkinin ömrü böyle uzar. Sizin ilişkinizde aşk yok. Bana bu kişinin çevresindeki en mantıklı adaysın diye düşündürttün. Bu kişi sana meşhur karikatürdeki 'bedava ve ekstra bir gıda' gözüyle bakıyor da olabilir.
1.bp.blogspot.com/-RFRZtwDRlOA/T_YNQGPZi9I/AAAAAAABHf4/sEydEcCD_Tg/s640/ıb.jpg
Yani seni sevmesi bir tarafa ideal bir ilişkide sana aşık da olması gerekir. Çünkü sevgi bir arkadaşa duyulabilir, bir yemeği de sevebilir. Senin farkın nerede?
Bunun dışında maddi manevi sömürüldüğünü düşündüğün başka davranışları var mı?
Özetle insan elinin altındaki için çabalamayı bırakır, sen de böyle bir duruma düşmüşsün.
Sömürüldüğünü düşündüğün noktada muhtemelen sömürülüyorsun.
Kolay gelsin
0
benden bitane daha varmış.
yapman gereken şey beklemek. fakat beklerken kendini geri çekmemen lazım. yani "o ne zaman isterse o zaman" kafasına girersen o da senden uzaklaşır.
içinden geldiğinde istediğini söyle istediğini yap. yaptıkların şeylerin belki çok küçük bir yüzdeliğinin geri dönüşünü alacaksın. ama olsun. sonra beklemediğin bir gün o yapmaya başlayacak sonra dünyanın en mutlu insanı olursun.
beklentilerinin seni üzmesine izin verme.
bir de "artık çocuk değiliz susarak da konuşabiliriz"
yapman gereken şey beklemek. fakat beklerken kendini geri çekmemen lazım. yani "o ne zaman isterse o zaman" kafasına girersen o da senden uzaklaşır.
içinden geldiğinde istediğini söyle istediğini yap. yaptıkların şeylerin belki çok küçük bir yüzdeliğinin geri dönüşünü alacaksın. ama olsun. sonra beklemediğin bir gün o yapmaya başlayacak sonra dünyanın en mutlu insanı olursun.
beklentilerinin seni üzmesine izin verme.
bir de "artık çocuk değiliz susarak da konuşabiliriz"
0
Aşkın 5 Dili diye bir kitap var. Orada dediğine göre insanlar aşağıdaki kriterlerden en güçlü ikis hangisiyse ona göre öyle severlermiş.
1. Dokunma: Kişi öıncıklaya mıncıklaya sever ve sevilmek ister.
2. Olumlama kelimeleri: Kişi sürekli sevildiği ile ilgili şeyler duymak veya sevdiğini söylemek ister
3. Kaliteli zaman: Kişi birlikte çok zaman geçirmek ister. Örmeğin, “Bu ne, haftada üç kere görüşmek kime yeter” gibi isyanlarda bulunur.
4. Hediye: Kişi sevdiğine hediyelerle ilgisini gösterir ve hediye bekler.
5. Hizmet/yardım hareketleri: Kişi sevgilisine sürekli bir şeyler yapmak ister, kendisine de bir şeyler yapılmasını bekler. (Ör. Sana kek yaptım, atkı ördüm)
Bir grup çalışmasında bizi en çok yansıtan iki taneyi istediler ve bir de sevgilimiz varsa onun iki tanesini de seçmemizi istediler. Sevgililerde o iki tane eşleşmiyorsa “”Acaba beni sevmiyor mu” soruları çok olurmuş. Örneğin, “Bana dokunmak istemiyor, sevmiyor mu” soruları.
Sevgiliyi tanıdıkça insan “O şunu sever, şunu sevmez” diyebiliyor ve hangisine ağırlık verdiğini biliyor. Örneğin, belki sürekli “Seni seviyorum” demiyordur da, sana sürekli bir şeyler yapıyordur. Bunların cevapları da zamanla ve tanıdıkça verileniliyor. Hiçbiri yoksa ya da hepsi yarım ağızla ve şevksizse o zaman telaşlanırdım ben ama benim beklediğim bir şeyi başka şekilde kompanse ediyor ve böyle olduğunda mutlu oluyorsa “O da öyle” diyrbilirim o zaman. Bunun cevabını da zaman veriyor. Tabii bu da kesin bir algoritma değil, %100 çalışan bir yöntem değil. Bunları formülize etmek de anlamlı değil bence ama en azından güzel bir yol haritası sunuyor. Böyle durumlarda içgüdülerime güveniyorum ve zamanın fikrimi oluşturmasını bekliyorum.
1. Dokunma: Kişi öıncıklaya mıncıklaya sever ve sevilmek ister.
2. Olumlama kelimeleri: Kişi sürekli sevildiği ile ilgili şeyler duymak veya sevdiğini söylemek ister
3. Kaliteli zaman: Kişi birlikte çok zaman geçirmek ister. Örmeğin, “Bu ne, haftada üç kere görüşmek kime yeter” gibi isyanlarda bulunur.
4. Hediye: Kişi sevdiğine hediyelerle ilgisini gösterir ve hediye bekler.
5. Hizmet/yardım hareketleri: Kişi sevgilisine sürekli bir şeyler yapmak ister, kendisine de bir şeyler yapılmasını bekler. (Ör. Sana kek yaptım, atkı ördüm)
Bir grup çalışmasında bizi en çok yansıtan iki taneyi istediler ve bir de sevgilimiz varsa onun iki tanesini de seçmemizi istediler. Sevgililerde o iki tane eşleşmiyorsa “”Acaba beni sevmiyor mu” soruları çok olurmuş. Örneğin, “Bana dokunmak istemiyor, sevmiyor mu” soruları.
Sevgiliyi tanıdıkça insan “O şunu sever, şunu sevmez” diyebiliyor ve hangisine ağırlık verdiğini biliyor. Örneğin, belki sürekli “Seni seviyorum” demiyordur da, sana sürekli bir şeyler yapıyordur. Bunların cevapları da zamanla ve tanıdıkça verileniliyor. Hiçbiri yoksa ya da hepsi yarım ağızla ve şevksizse o zaman telaşlanırdım ben ama benim beklediğim bir şeyi başka şekilde kompanse ediyor ve böyle olduğunda mutlu oluyorsa “O da öyle” diyrbilirim o zaman. Bunun cevabını da zaman veriyor. Tabii bu da kesin bir algoritma değil, %100 çalışan bir yöntem değil. Bunları formülize etmek de anlamlı değil bence ama en azından güzel bir yol haritası sunuyor. Böyle durumlarda içgüdülerime güveniyorum ve zamanın fikrimi oluşturmasını bekliyorum.
0
selamun aleykum kitty
Ya bu coca cola zero kalorisiz diye biliyorum ben. Dolayısıyla kilo aldırmıyor diye düşünüyordum ama bi arkadaşım zero da kilo aldırıyor çünkü şekerin yaptığı daha çok acıkma/karbonhidrat alma isteğini arttırıyor, bu yüzden kilo aldırıyor dedi. İyi de yemezsem bir şey yine yemem kardeşim o benim ken
Ya bu coca cola zero kalorisiz diye biliyorum ben. Dolayısıyla kilo aldırmıyor diye düşünüyordum ama bi arkadaşım zero da kilo aldırıyor çünkü şekerin yaptığı daha çok acıkma/karbonhidrat alma isteğini arttırıyor, bu yüzden kilo aldırıyor dedi. İyi de yemezsem bir şey yine yemem kardeşim o benim kendimi tutup tutamamamla alakalı bir şey değil mi?
Sonuç olarak zararlı mararlı bunları sormuyorum ben salt zero içtiğimizde kalori alıyor muyuz almıyor muyuz bunu merak ediyorum. nedir yani.
Sonuç olarak zararlı mararlı bunları sormuyorum ben salt zero içtiğimizde kalori alıyor muyuz almıyor muyuz bunu merak ediyorum. nedir yani.
0
kola ve tatlandırıcının diğer etkileri göz ardı edildiğinde sadece coca-cola zero içtiğinde kilo almazsın. kalori ~0.
0
Arkadaşının dediği doğru ama dolaylı olarak doğru, temelde kalorisi olmayan bir maddenin kilo alımına direkt etkisi olmaz.
0
Kalorisi 0 normalde kilo aldırmaz. Ama eskiden bir yazı okumuştum. Dediğine göre bazı tatlandırıcılar beyin tarafından şeker gibi algılanıyor ve vücudu insülin üretimine zorluyor.
İnsülinin etkisi de şöyle oluyor. Bunu internetten buldum.
İnsülin karaciğer yağ asidi sentezlemesini artırır.
Sensitive lipase hormununu engeller. Yağ yakımı için gerekliymiş. Baskılandığında yağ yakımı çok zormuş.
Lipoprotein lipase enzimini harekete geçirir.
Insülin, Lipoprotein-Lipase isimli enzimi harekete gecirir. Eger biraz tıbbi terimlere asina iseniz, aklınıza bir seyler gelmis olmalı. Lipase'ler yag yakımında gereklidir. Peki boylesine gerekli bir enzimin fazla olması neden kötü?
Hatırlarsanız, insülinin karacigerdeki yag asit sentezlemesini arttırdıgını soylemistik. Bu fazladan yapılan yag asitleri Triglyceride'ye (Triglyceride: Gliserol molekülünün üç tane yağ asidi ile esterleşmesi sonucu oluşmuş yağlar. Diyet yağlarının % 95 ini teşkil ederler.) donusturulur donusturulmez, Lipoproteinler tarafından alınır ve kan dolasımına bosaltılarak, kendilerine bir yer bulmaları soylenir.
Burada iyi olan sey, Triglyceride'ler yag hucreleri tarafından hemen emilemezler. kanınızda bolcana Triglyceride bulunsa da daha yaglı olmazsınız, cunku Lipoprotein-Lipase oyuna daha girmemistir. Insulin, Lipoprotein-Lipase'yi aktive eder ve Lipoprotein-Lipase de oyuna bu sekilde girer. Bu durumda yag asitlerinde saklı Triglyceride'ler serbets bırakılır ve bunlar da yag dokularında depolanmaya baslarlar.
Yani eğer tatlandırıcı insülin salgılanmasına neden oluyorsa yağlandırma ihtimali varmış.
İnsülinin etkisi de şöyle oluyor. Bunu internetten buldum.
İnsülin karaciğer yağ asidi sentezlemesini artırır.
Sensitive lipase hormununu engeller. Yağ yakımı için gerekliymiş. Baskılandığında yağ yakımı çok zormuş.
Lipoprotein lipase enzimini harekete geçirir.
Insülin, Lipoprotein-Lipase isimli enzimi harekete gecirir. Eger biraz tıbbi terimlere asina iseniz, aklınıza bir seyler gelmis olmalı. Lipase'ler yag yakımında gereklidir. Peki boylesine gerekli bir enzimin fazla olması neden kötü?
Hatırlarsanız, insülinin karacigerdeki yag asit sentezlemesini arttırdıgını soylemistik. Bu fazladan yapılan yag asitleri Triglyceride'ye (Triglyceride: Gliserol molekülünün üç tane yağ asidi ile esterleşmesi sonucu oluşmuş yağlar. Diyet yağlarının % 95 ini teşkil ederler.) donusturulur donusturulmez, Lipoproteinler tarafından alınır ve kan dolasımına bosaltılarak, kendilerine bir yer bulmaları soylenir.
Burada iyi olan sey, Triglyceride'ler yag hucreleri tarafından hemen emilemezler. kanınızda bolcana Triglyceride bulunsa da daha yaglı olmazsınız, cunku Lipoprotein-Lipase oyuna daha girmemistir. Insulin, Lipoprotein-Lipase'yi aktive eder ve Lipoprotein-Lipase de oyuna bu sekilde girer. Bu durumda yag asitlerinde saklı Triglyceride'ler serbets bırakılır ve bunlar da yag dokularında depolanmaya baslarlar.
Yani eğer tatlandırıcı insülin salgılanmasına neden oluyorsa yağlandırma ihtimali varmış.
0
cunupkral
Merhabalar, haftasonu için İstanbul'dan Ankaraya gidelim diyoruz çift olarak.Sırf gezmediğimz daha önce çok bulunamadığımız bir yer olduğu için. Nereleri gezebiliriz ? Nerede ne yeriz nerede kalırız hiç bir planımız yok. Önerilerinize göre bir plan oluşturmak istiyorum.Teşekkürler,
Merhabalar, haftasonu için İstanbul'dan Ankaraya gidelim diyoruz çift olarak.
Sırf gezmediğimz daha önce çok bulunamadığımız bir yer olduğu için.
Nereleri gezebiliriz ? Nerede ne yeriz nerede kalırız hiç bir planımız yok.
Önerilerinize göre bir plan oluşturmak istiyorum.
Teşekkürler,
Sırf gezmediğimz daha önce çok bulunamadığımız bir yer olduğu için.
Nereleri gezebiliriz ? Nerede ne yeriz nerede kalırız hiç bir planımız yok.
Önerilerinize göre bir plan oluşturmak istiyorum.
Teşekkürler,
0
ankara'da gezecek yer yok. Anıtkabir'e gidin. başka da bir yer aklıma gelmedi.
0
:) planlarımız arasında o var zaten. ben de biraz araştırdım gitmeye değmicek gibi
0
Tunalı'nın arka sokaklarını gezebilirsiniz, kendi adıma eski Ankara apartmanları ve sokaklarını sevdiğim için hep hoşuma gitmiştir. Bunun dışında aklıma ilk gelenler Ankara Kalesi ve Ulus civarı. Ayrıca sergi gezmek isterseniz CerModern olabilir.
Edit: Ankara'yı uzaktan sevmemek kolay, gidip görüp sevmemek daha makul geliyor bana :) Bir şehri gezmek için mutlaka "güzel" olması gerektiğini düşünmüyorum. Bazen sokaklarında yürümek, insanlarını gözlemlemek de yeterli olabiliyor. Ankara da öyle bir yer.
Edit: Ankara'yı uzaktan sevmemek kolay, gidip görüp sevmemek daha makul geliyor bana :) Bir şehri gezmek için mutlaka "güzel" olması gerektiğini düşünmüyorum. Bazen sokaklarında yürümek, insanlarını gözlemlemek de yeterli olabiliyor. Ankara da öyle bir yer.
0
hamamönünde kahvaltı ve dibek kahvesi,tunalı kuğulu park.Bir de akşam yemeğini gözünüze kestirdiğiniz bir aspavada yiyebilirsiniz. Eğer bilet bulabilirseniz devlet tiyatrosuna gidebilirsiniz.Anıtkabir, Ankara kalesi...
0
mesela safranbolu, mesela amasya, mesela bolu, kartepe, ılgaz, bursa-uludağ vsvs
0
Tunalı'da kebap 49'da pide yiyin mutlaka
Onun tam karşısında bi kebapçı açılmış mezeleri şahane. Ama ben olsam 49'da pide yerdim çünkü İstanbul'da pide kebap anlayışı çok ters. Bunu bir görün.
Kıtır'da kokoreç+bira yapın ama akşam kalabalık oluyor erken gidin
Tunalı cafe des cafes'nin arka bahçesinde bir şeyler için güzeldir. Önde yer bulabilirseniz ön de olur hehe
Tunalı elizinn şahane bir pastane.
Balgat'ta konyalı hacı usta diye bir yer var etli ekmeğini tadın muhteşem. Tandırı daha da muhteşem.
Neden yemek anlatıp duruyorum çünkü İstanbul'da doğru dürüst kebap pide bulamamıştım çok ciddiyim anlamıyorsunuz bu işlerden
Ha bir de ikide bir bu şehir gri yok sıkıcı falan şeyi yapacaksanız hakkaten nolur gelmeyin yani biz de hiç sevmiyoruz İstanbulluları ama durup dururken bunu ifade etmiyoruz değil mi.
Onun tam karşısında bi kebapçı açılmış mezeleri şahane. Ama ben olsam 49'da pide yerdim çünkü İstanbul'da pide kebap anlayışı çok ters. Bunu bir görün.
Kıtır'da kokoreç+bira yapın ama akşam kalabalık oluyor erken gidin
Tunalı cafe des cafes'nin arka bahçesinde bir şeyler için güzeldir. Önde yer bulabilirseniz ön de olur hehe
Tunalı elizinn şahane bir pastane.
Balgat'ta konyalı hacı usta diye bir yer var etli ekmeğini tadın muhteşem. Tandırı daha da muhteşem.
Neden yemek anlatıp duruyorum çünkü İstanbul'da doğru dürüst kebap pide bulamamıştım çok ciddiyim anlamıyorsunuz bu işlerden
Ha bir de ikide bir bu şehir gri yok sıkıcı falan şeyi yapacaksanız hakkaten nolur gelmeyin yani biz de hiç sevmiyoruz İstanbulluları ama durup dururken bunu ifade etmiyoruz değil mi.
0
Profesör sadık usta da yiyin akşam yemeğini bana dua edeceksiniz.
Rahmi Koç müzesi var ulus da mükemmel bir müze ben 4 kere gittim yine birisi gelse ilk oraya götürürüm.
Ulucanlar cezaevi müzesine uğrayın, isterseniz size gerçek bir deneyim yaşatıyorlar hatta.
Hava güzel olmadığı için seğmenlere diyemiyorum yoksa orası da oturup iki bira içmek için gayet güzel.
Akün veya Şinasi de yer bulabilirseniz tiyatro izleyin mutlaka, olmadı Erdal beşikçioğlu nun yeniden yaptırdığı tatbikat sahnesinde hangi oyun varsa izleyin.
Kokoreç yemek istiyorsan pikolet, gençlik Caddesi üzerinde.
Park gezmek istiyorsan altınpark var şu anda sezonu kapalı ben pek sevmem ama getirdiğim insanlar çok seviyor sebebini anlamadım.
Anıtkabiri söylemiyorum bile artık.
Müzik için if veya jolly de güzel sanatçılar olabilir ama ben pek haz etmiyorum öyle yerlerden bilemedim.
Rahmi Koç müzesi var ulus da mükemmel bir müze ben 4 kere gittim yine birisi gelse ilk oraya götürürüm.
Ulucanlar cezaevi müzesine uğrayın, isterseniz size gerçek bir deneyim yaşatıyorlar hatta.
Hava güzel olmadığı için seğmenlere diyemiyorum yoksa orası da oturup iki bira içmek için gayet güzel.
Akün veya Şinasi de yer bulabilirseniz tiyatro izleyin mutlaka, olmadı Erdal beşikçioğlu nun yeniden yaptırdığı tatbikat sahnesinde hangi oyun varsa izleyin.
Kokoreç yemek istiyorsan pikolet, gençlik Caddesi üzerinde.
Park gezmek istiyorsan altınpark var şu anda sezonu kapalı ben pek sevmem ama getirdiğim insanlar çok seviyor sebebini anlamadım.
Anıtkabiri söylemiyorum bile artık.
Müzik için if veya jolly de güzel sanatçılar olabilir ama ben pek haz etmiyorum öyle yerlerden bilemedim.
0
a man alone
eski sevgili/flört/eşiniz ayrıldıktan uzun süre sonra bile sizinle tekrar iletişime geçti mi? onca kişiden sadece biri değil de birçok kişi tekrar sizi aradı mı?eğer öyleyse;tekrar iletişim kurma isteklerini sizin ve onun hangi özelliğinize/özelliğine bağlıyorsunuz?
eski sevgili/flört/eşiniz ayrıldıktan uzun süre sonra bile sizinle tekrar iletişime geçti mi?
onca kişiden sadece biri değil de birçok kişi tekrar sizi aradı mı?
eğer öyleyse;
tekrar iletişim kurma isteklerini sizin ve onun hangi özelliğinize/özelliğine bağlıyorsunuz?
onca kişiden sadece biri değil de birçok kişi tekrar sizi aradı mı?
eğer öyleyse;
tekrar iletişim kurma isteklerini sizin ve onun hangi özelliğinize/özelliğine bağlıyorsunuz?
0
Lise 3 sevgilim ile üniversite 2 de ayrıldık. Üniversite bitti askerlik yaptım arada 2 kişi oldu ciddi birisi ile aile tanışması falan da oldu hatta. Ayrılıktan tam 5 sene sonra yeniden başladık, Ağustos ayında evleniyorum.
Tekrar iletişim kurma isteğimi mantıklı düşünüp karar vermesine bağlıyorum onun gibi olgun birisini bulamadım.
Tekrar iletişim kurma isteğimi mantıklı düşünüp karar vermesine bağlıyorum onun gibi olgun birisini bulamadım.
0
İletişime geçen birkaç tane oldu.
Biriyle arkadaşa evrildik, üç dört güne bir konusuruz.
Diğerleriyle konusup görüşmüyorum.
Eski eşim de mesaj atmıştı iki sene sonra ama cevap bile vermedim açıkçası.
Can sıkıntısı diye düşünüyorum.
Biriyle arkadaşa evrildik, üç dört güne bir konusuruz.
Diğerleriyle konusup görüşmüyorum.
Eski eşim de mesaj atmıştı iki sene sonra ama cevap bile vermedim açıkçası.
Can sıkıntısı diye düşünüyorum.
0
Bazıları iletişim kurmak istiyor, mesaj atıyor yani. Bazıları da yok oldu gitti
0
oldu. daha çok ayrılık tazeyken oldu. çok konuşurum ben. bir de lakabım kültür mantarıdır. :) benim böyle bıcır bıcır olmam nedeniyle hayatından çıkınca çok yalnız hissettiğini söylemişti biri. çok hoşuma gitmişti.
0
10 yıldır her yıl düzenli arayıp soran var hiç de napiyorum ben napıyosun sen demedik çok acayip dedektif gibi bilgi alıp rahatlıyo adam
0
Bir tanesi ayrıldıktan sonra 1 sene boyunca aralıklarla iletişim kurmaya çalışmıştı. Hangi özelliğime bağlamalı, bilmiyorum ama bu tür durumlar için bence yapılacak tek şey en fazla bir kez daha sevişmektir o kadar, aman diyeyim.
0
valla hiçbir eski partnerim bir kez olsun tekrar iletişim kurmak istemedi. sadece bir tanesiyle zaten saçmasapan bir ilişki yaşamıştım, arkadaş gibi bi' şeydik, bi dönem onun arada "naber?" yazdığı olurdu ama birliktelik/aşk konusu falan geçmezdi. onun dışında birisi de arayıp sormadı sjfsks ne kadar diskinmişlerse artık.
0
misir curcunasi
Duyuru selam,Gece gece bu neyin klişesi diyebilirsiniz- haklı olarak- Bir staja başvurdum ve stajın 2. aşamasında içinde birçok soru bulunan bir formu doldurmamı istemişler. Sorulardan biri de bu. ...aklıma yanıt olarak birçok şey geliyor ama hepsi klasik hepimizin aklına gelen şeyler. Sizin fikirl
Duyuru selam,
Gece gece bu neyin klişesi diyebilirsiniz- haklı olarak- Bir staja başvurdum ve stajın 2. aşamasında içinde birçok soru bulunan bir formu doldurmamı istemişler. Sorulardan biri de bu.
...aklıma yanıt olarak birçok şey geliyor ama hepsi klasik hepimizin aklına gelen şeyler.
Sizin fikirlerinizi merak ediyorum. Ne yazmalıyım sizce? Gerçekten neyi, niye değiştirmek isterdiniz?
Gece gece bu neyin klişesi diyebilirsiniz- haklı olarak- Bir staja başvurdum ve stajın 2. aşamasında içinde birçok soru bulunan bir formu doldurmamı istemişler. Sorulardan biri de bu.
...aklıma yanıt olarak birçok şey geliyor ama hepsi klasik hepimizin aklına gelen şeyler.
Sizin fikirlerinizi merak ediyorum. Ne yazmalıyım sizce? Gerçekten neyi, niye değiştirmek isterdiniz?
0
Bence biraz mantıklı sallamak lazım. Mesela dünyadaki açlığı çözemezsin, hastalıkları yok edemezsin. Bunlar mümkün şeyler değil. Ben kendimi değiştirirdim.
Edit: Kendiminden kastım kendimi trilyoner falan yapardım, bu yani.
Edit: Kendiminden kastım kendimi trilyoner falan yapardım, bu yani.
0
kendimi.
beni kendimden daha çok hayal kırıklığına uğratan olmadı.
beni kendimden daha çok hayal kırıklığına uğratan olmadı.
0
İş basvuru staj basvuru her neyse formundaki bu soruya "kendimi" cevabini veren insana ben is vermezdim,
Insanin kendini değiştirmesi icin firsata ihtiyaci varsa durum kötü, ayrica kendim cevabi cok bireysel bi cevap, bu insan cok kucuk capli seyler yapabilir diye dusunurdum, kendini degistirmenin bi sana faydasi var, baska kime var, ha soruya cevap veren hitlerse cok mantii cevap,
Insanin kendini değiştirmesi icin firsata ihtiyaci varsa durum kötü, ayrica kendim cevabi cok bireysel bi cevap, bu insan cok kucuk capli seyler yapabilir diye dusunurdum, kendini degistirmenin bi sana faydasi var, baska kime var, ha soruya cevap veren hitlerse cok mantii cevap,
0
Kesinlikle cehalet. Dünyada kötülüğün bu kadar yaygın olması cehaletten kaynaklanıyor.
0
Hiç öyle dünya barışı, sefalete çözüm vs. kasmayacağım.
Soruya cevap: Cildimi.
Komple söküp atabilsem keşke, öyle bir fırsatım olsa.
Soruya cevap: Cildimi.
Komple söküp atabilsem keşke, öyle bir fırsatım olsa.
0
Ekonomik sistemi değiştirirdim. Böylece olumsuz olan ne varsa çorap söküğü gibi düzelirdi.
0
team fortress 2'de spy classını tamamen ortadan kaldırmak, varlık sahnesinden silmek.
0
balik kraker
pazar sabahına misafirim var. çok kıymetliler benim için. güzel bir sofra kurmak istiyorum. ne yapayim? hani böyle acuka vb tarifi hepsine açığım. yaptığınız pratik şeyleri yazın da senlensin soframız?
pazar sabahına misafirim var. çok kıymetliler benim için. güzel bir sofra kurmak istiyorum.
ne yapayim?
hani böyle acuka vb tarifi hepsine açığım. yaptığınız pratik şeyleri yazın da senlensin soframız?
ne yapayim?
hani böyle acuka vb tarifi hepsine açığım. yaptığınız pratik şeyleri yazın da senlensin soframız?
0
Süzme yoğurda nane kekik tuz sarımsak ve istediğin ince kıyılmış otlardan ekle çok iyi ekmeğe sürmelik meze oluyo
0
0
Yumurtalı ekmek
mini pizza tost ekmeğine yapılandan
Mantarlı kaşarlı omlet
Patatesli omlet
Poğaça sıcacık
mini pizza tost ekmeğine yapılandan
Mantarlı kaşarlı omlet
Patatesli omlet
Poğaça sıcacık
0
bobinhoo
Kız arkadaşla gidilecek meze-rakı yapılabilecek mekan önerileriniz var mıdır acaba?
Kız arkadaşla gidilecek meze-rakı yapılabilecek mekan önerileriniz var mıdır acaba?
0
Fasıl, baloncu, huni satmaya çalışan adam filan olmasın diyorsanız güneş sokak meyhanemiz'i öneririm. sahanda sarımsaklı ahtapotlarını ve midyeyle doldurulmuş lahana dolmalarını tavsiye ederim.
0
arockm
Merhaba, hangi yabancı dili akıcı konuşmak isterdiniz? Neden?
Merhaba, hangi yabancı dili akıcı konuşmak isterdiniz? Neden?
0
İspanyolca. Çünkü bir süre iber yarımadasında, sieastalı fiestalı yaşamak istiyorum ölmeden.
0
eğer tek bir hakkım yoksa dünya üzerinde var olan bütün dilleri. nedeni çok basit, iletişim herşeydir.
ama illa tek bir dili seçmemiz gerekiyorsa, her fukara gibi ingilizce maalesef :(
sonra sırasıyla fransızca, kürtçe, italyanca, rusça, almanca, çince, ispanyolca, arapça...
ama illa tek bir dili seçmemiz gerekiyorsa, her fukara gibi ingilizce maalesef :(
sonra sırasıyla fransızca, kürtçe, italyanca, rusça, almanca, çince, ispanyolca, arapça...
0
italyanca
rusça
almanca
fransızca
kendime göre sıram bu şekilde. ama ilerde öğrenmek istersem ilk almanca denerim herhalde kariyer olarak daha uygun olduğu için
rusça
almanca
fransızca
kendime göre sıram bu şekilde. ama ilerde öğrenmek istersem ilk almanca denerim herhalde kariyer olarak daha uygun olduğu için
0
çince. 2 milyara yakın insanla ortak dili konuşacak olurdum hehehe.
0
Almanca. Avrupa'nın majör dillerinden birisi. Zaten ingilizce ve isveççe var, almanca da öğrenirsem İsviçre, Avusturya, Almanya'da iş olanaklarım artar.
0
Fransızca.
Dinlemekten bu kadar keyif aldığım bir dil konuşurken kim bilir nasıldır.
Bir kere başlarsam çok kaptırırım diye de öğrenmiyorum.
Seni uzaktan sevmek aşkların en güzeli :p
(şimdi bu cümledeki sen, uzak, sevmek, aşk, en, güzel kelimelerini fransızca düşünüyorum da.. yani düşünemiyorum tabii de tınısı yeter. herhalde).
hafif bi kabalık da var kabul ediyorum ama o bile en masum sözlere sahip sıradan bir fransızca rap şarkısını bir anda dünyanın en sert müziğine çevirip bir artı olarak kayıtlarıma geçiyor.
Dinlemekten bu kadar keyif aldığım bir dil konuşurken kim bilir nasıldır.
Bir kere başlarsam çok kaptırırım diye de öğrenmiyorum.
Seni uzaktan sevmek aşkların en güzeli :p
(şimdi bu cümledeki sen, uzak, sevmek, aşk, en, güzel kelimelerini fransızca düşünüyorum da.. yani düşünemiyorum tabii de tınısı yeter. herhalde).
hafif bi kabalık da var kabul ediyorum ama o bile en masum sözlere sahip sıradan bir fransızca rap şarkısını bir anda dünyanın en sert müziğine çevirip bir artı olarak kayıtlarıma geçiyor.
0
Çalıştığım sektör gereği Almanca, kişisel olarak Fransızca'yı akıcı konuşmak isterdim.
0
Fransızca akıcı konuşmak isterdim. Şu an dünyada lingua franca olmasa da fonetiği çok hoş.
0
ingilicçe dünya dili +1
ondan sonra fransızca, italyanca çünkü kelimelerin telaffuzuna aşıkım.
ondan sonra fransızca, italyanca çünkü kelimelerin telaffuzuna aşıkım.
0
fransızca
isveççe
japonca
italyanca
hiçbirinin çok özel bir nedeni yok.
fransızcayı edebiyat gerektiriyor, isveççe'yi bergman sevdirdi, japoncayı japon filmleri, italyanca da zaten kendinden fonetiği güzel bir dil.
isveççe
japonca
italyanca
hiçbirinin çok özel bir nedeni yok.
fransızcayı edebiyat gerektiriyor, isveççe'yi bergman sevdirdi, japoncayı japon filmleri, italyanca da zaten kendinden fonetiği güzel bir dil.
0
İngilizce çünkü dünyanın her yerinde iletişime geçme imkanı sunuyor bir bilen mutlaka çıkar.
Ama onun olduğunu sayarsak ikinci olarak Almanca ve Fransızca. Çok hoşuma gidiyor kelimelerin telaffuzu falan ikisi de kaba geliyor ama ben o halini seviyorum sanırım.
Ama onun olduğunu sayarsak ikinci olarak Almanca ve Fransızca. Çok hoşuma gidiyor kelimelerin telaffuzu falan ikisi de kaba geliyor ama ben o halini seviyorum sanırım.
0
pleione
izlediğim filmler the cabinet of dr. caligari, nosferatu, frankenstein(1931), night of the living dead, the last house on the left 1972 ve 2009, the exorcist, the texas chainsaw massacre, the shining, the sixth sense, final destination filmleri, dawn of the dead, constantine, paranormal activity 1-2
izlediğim filmler the cabinet of dr. caligari, nosferatu, frankenstein(1931), night of the living dead, the last house on the left 1972 ve 2009, the exorcist, the texas chainsaw massacre, the shining, the sixth sense, final destination filmleri, dawn of the dead, constantine, paranormal activity 1-2-3, insidious 1-2-3, the conjuring 1-2, it follows.
annabelle izleyecektim, puanı düşükmüş vazgeçtim. ne önerirsiniz?
annabelle izleyecektim, puanı düşükmüş vazgeçtim. ne önerirsiniz?
0
selamun aleykum kitty
Bugün diş beyazlatma yaptırdım ama ağrısı (sızısı) hala geçmedi ve gitgide şiddetleniyor. Elimde malesef sadece majezik ve parol var. Bunlardan birkaç adet yutsam zararı olur mu sizce, bu ağrıkesicilerden çoklu kullanmış olan var mı ya da sınırı nedir bilgisi olan yazabilir mi ağrı korkunç şu an :/
Bugün diş beyazlatma yaptırdım ama ağrısı (sızısı) hala geçmedi ve gitgide şiddetleniyor. Elimde malesef sadece majezik ve parol var. Bunlardan birkaç adet yutsam zararı olur mu sizce, bu ağrıkesicilerden çoklu kullanmış olan var mı ya da sınırı nedir bilgisi olan yazabilir mi ağrı korkunç şu an :/
0
Apranax fort buldum bir adet de, majeziğin üstüne alayım mı sizce (yarım saat önce majezik aldım)
0
Majezik hiç etkilemedi bile, ne kadar beklemem gerekir diğeri için?
0
yav o çok normal ben bi hafta ağrı çektiğimi hatırlıyorum. bi iki gün ağrı kesii al ama bence fazla abartma hacı, geçiyo bi süre sonra normal yani.
0
Bir hafta mı:(((( diş beyazlatma mı başka bir şeyin ağrısı mı 1 hafta :((
0
Geçmiş olsun, yarın ilk iş koşa koşa colgate sensitive pro-relief hassasiyet giderici macun alın(üzerinde kesinlikle beyazlatıcı yazamyacak) ve düzenli yumuşak fırça ile kullanın. Size ofis tipi bleaching uygun olmayabilir, bir dahakine home tipi dışında pek yanaşmamaya gayret edin.
0
selamun aleykum kitty
Arkadaşlar ucretsiz iptal seçenekli bi rezervasyonumuz vardı, son 1 haftaya girdiğimizden o seçenek yandı ve arkadas yanlışlıkla siteden iptal etti. şimdi toplam ücret karşılığında iptal oldu yazısı geldi, iptali geri alabilir miyiz? Ya da ne yapılabilir?Forumlarda ben kartımı internet alışverişine
Arkadaşlar ucretsiz iptal seçenekli bi rezervasyonumuz vardı, son 1 haftaya girdiğimizden o seçenek yandı ve arkadas yanlışlıkla siteden iptal etti. şimdi toplam ücret karşılığında iptal oldu yazısı geldi, iptali geri alabilir miyiz? Ya da ne yapılabilir?
Forumlarda ben kartımı internet alışverişine kapattım ücreti çekemediler diyen var ne kadar doğrudur veya güvenlidir sizce böyle bir hareket?
Bookingin numarasına ulaşamıyoruz ayrıca arayıp başarılı olan numarasını yazabilir mi? 800 lüden çıkmıyor
Forumlarda ben kartımı internet alışverişine kapattım ücreti çekemediler diyen var ne kadar doğrudur veya güvenlidir sizce böyle bir hareket?
Bookingin numarasına ulaşamıyoruz ayrıca arayıp başarılı olan numarasını yazabilir mi? 800 lüden çıkmıyor
0
Peki böyle bir durumda üzerimizde bir yükümlülük kalmıyor mu? Sonradan tahsil edilme, dava vs olmaz mı?
0
çekmedilerse internet alışverişine kapatılırsa çekilmez doğru. ancak genellikle bu tip durumlarda iptal edilemez dönemin içine girdiğiniz anda o tutarı ya çeker ya bloke ederler böylece çok bi hareket imkanı bırakmazlar ortada. yani şu an zaten çekmiş olabilirler işlemleri değil kart limitinizi kontrol edin düştüyse provizyondadır ama çekmişlerdir.
0
Burada her gun benzer soru var,sizin yuzunuzden olusan bir borcu neden odememe yolunu ariyorsunuz..icinden veya disindan sanane ulan tarrak diyebilirsiniz ama her gordugumde yaziyorum bu duyurulara sizede yazayim.bu yaptiginiz dogru degil.orada cikan rakam sizin borcunuz ve bu borcu odemelisiniz.
Kitty ,ben olusan sikintilarda su sayfadan yuruyorum,simdiye kadar hallolmayan bir durumla karsilasmadim.adamlarla gorusurseniz yardimci olacaklardir.
Kolay gelsin
www.booking.com
Kitty ,ben olusan sikintilarda su sayfadan yuruyorum,simdiye kadar hallolmayan bir durumla karsilasmadim.adamlarla gorusurseniz yardimci olacaklardir.
Kolay gelsin
www.booking.com
0
@duptis ödememe yolunu aramiyoruz, yanlışlıkla iptal edilmis bir rezervasyon var elimizde ve hem gitmeyip hem 7 gunluk otel ucretini odememiz talep ediliyor bizden. Ucretsiz iptalli otel diye oraya koymayi biliyorlar madem, son 1 hafta iptal ucretlidir diye de oraya büyükçe yazmalari lazım gorebilecegimiz şekilde. Biz bu rezervasyonu planlarimiz, iş durumlarimiz vs belirsiz olduğu icin normal fiyatından daha yuksek ucrete ve ucretsiz iptal koşuluyla aldik.
0
dene
Genşler, resmen hastalıktan dökülüyorum. Etlerim bile ağrıyor.Şöyle beni kısa sürede toparlayacak bir ottur çöptür ilaçtır bir çareyi bilen varsa Allahını seven üstüme atsın...Noldu anlamadım. Üşütme mi bilmiyorum. Acayip kırgınlık var :((
Genşler, resmen hastalıktan dökülüyorum. Etlerim bile ağrıyor.
Şöyle beni kısa sürede toparlayacak bir ottur çöptür ilaçtır bir çareyi bilen varsa Allahını seven üstüme atsın...
Noldu anlamadım. Üşütme mi bilmiyorum. Acayip kırgınlık var :((
Şöyle beni kısa sürede toparlayacak bir ottur çöptür ilaçtır bir çareyi bilen varsa Allahını seven üstüme atsın...
Noldu anlamadım. Üşütme mi bilmiyorum. Acayip kırgınlık var :((
0
Bu durumdaki bir yakınım bir büyük soğanı gece yiyip, üstüne sıcak bir şeyler + bol su içip kalın şeylerle yorganlarla yatıp uyuyup sabaha baya iyi uyanmıştı, ilaç bulamazsanız deneyin derim.
0
doktora görünseniz iyi olur. ben 3-4 yıl önce grip olup üstüne doktora gitmemezlik yaptığım bir zaman bir hafta sonra farkettim ki koltukaltı ve boğazımdaki bazı bölgeler sızlıyor ve şişmiş.. hemen koşa koşa gittim bu arada gribi atlattım sanıyordum. fakat meğerse devam ediyormuş hala. ilk bakışta lenf bezi kanseri olma ihtimalim konuşuldu. tahlillerden sonra lenf bezlerimin aşırı şiştiği söylendi enfeksiyon yüzünden çok ağır bir antibiyotik yazdılar. yani demek istediğim küçük görmeyin bu durumları. ne olur ne olmaz bir gidin görünün.
0
pinkpeony
ne yapılabilir? ballı zencefil, başka?
ne yapılabilir?
ballı zencefil, başka?
ballı zencefil, başka?
0
eczanesi olmayan bir yerdeki doktor onerisi: sırta vicks sürüp kağıt havlu ile kapatıp yatmak
0
selamun aleykum kitty
boğazım inanılmaz acıyordu yutkunamıyordum, ateşle doktora gittim katarin+burun ağız spreyi verdi. Ateş kesildi acı gitti ama boğazım hala kötü, dolu gibi ve akıntı var genizden. Antibiyotik vermesi gerekmez miydi? Katarine baktım antibiyotik değilmiş. Önerebileceğiniz antibiyotik var mı bu durumlar
boğazım inanılmaz acıyordu yutkunamıyordum, ateşle doktora gittim katarin+burun ağız spreyi verdi. Ateş kesildi acı gitti ama boğazım hala kötü, dolu gibi ve akıntı var genizden. Antibiyotik vermesi gerekmez miydi? Katarine baktım antibiyotik değilmiş.
Önerebileceğiniz antibiyotik var mı bu durumlarda kullandığınız?
Önerebileceğiniz antibiyotik var mı bu durumlarda kullandığınız?
0
geçmiş olsun. öyle haybeye antibiyotik alma bence. sabaha kadar idare etmeye çalış ağrıyla. ilaca yeni başladıysan zaten kesmez ağrıyı hemen. akıntı için bol bol su iç. ağrı yarın şiddetlenirse git tekrar doktora.
0
Sağol, 3 gün oldu acı geçti bu sefer öksürük+göğüs ağrısına dönüştü. Ciğerlere inmesi korkusu sardı.
0
git bi doktora o zaman en yakın zamanda. hastalığını, durumunu falan bilmediğim için iyi veya kötü bir yorumda bulunmuyorum.
0
melomel
Bir proje için araştırma yapmam gerekiyor. Aklınıza gelen ilk 5 elektronik(tüketici elektroniği, telefon, televizyon, bilgisayar vs.) markayı ve yaşınızı yazar mısınız?Teşekkürler :)
Bir proje için araştırma yapmam gerekiyor. Aklınıza gelen ilk 5 elektronik(tüketici elektroniği, telefon, televizyon, bilgisayar vs.) markayı ve yaşınızı yazar mısınız?
Teşekkürler :)
Teşekkürler :)
0
samsung, asus, dell, apple, bir de eğer sayılıyorsa microsoft ama emin olamadım. 24.
0
razer
logitech
evga
msi
asus
şuan önüme baktığımda, ayrıca uzun süredir de günde 15-20 saat sürekli bunları gördüğüm için... yaş 21
bunlar dışında düşünürsem eğer
nokia
sony
philips
samsung
compaq
logitech
evga
msi
asus
şuan önüme baktığımda, ayrıca uzun süredir de günde 15-20 saat sürekli bunları gördüğüm için... yaş 21
bunlar dışında düşünürsem eğer
nokia
sony
philips
samsung
compaq
0
@evimin paspası hocam teşekkürler aklıma geldi de sıralama da önemli o yüzden.
Herkese çok teşekkür ederim, bu kadar veri yeter sanıyorum. Sağolun varolun :)
Herkese çok teşekkür ederim, bu kadar veri yeter sanıyorum. Sağolun varolun :)
0
selamun aleykum kitty
insanlara kol bacak yapılbilen, iç organlarına kadar değiştirilebilen bir dönemde cilt lekelerini ciddi anlamda geçiren herhangi bir yöntem olmaması tuhaf değil mi? Bin çeşit estetik operasyon var, ınsanlar yüzlerini tanınmayacak kadar değiştirebiliyorlar ama derideki 1 cmlik yara izini geçirebilece
insanlara kol bacak yapılbilen, iç organlarına kadar değiştirilebilen bir dönemde cilt lekelerini ciddi anlamda geçiren herhangi bir yöntem olmaması tuhaf değil mi? Bin çeşit estetik operasyon var, ınsanlar yüzlerini tanınmayacak kadar değiştirebiliyorlar ama derideki 1 cmlik yara izini geçirebilecek herhangi bir yöntem yok, bütün interneti taradım kremlerden lazerlere hiçbir yöntemden memnun kalmamış insanlar, değişiklik olmamış çoğu para tuzağı. acayip değil mi?
0
estetik diyorsun işte. o şekilde geçiyor.
ama vucudun kendi kendisi bazı leke ve yaraları geçiremez.
estetik dış müdahale.
ama vucudun kendi kendisi bazı leke ve yaraları geçiremez.
estetik dış müdahale.
0
bende de keratosis pilaris var yuzumde kirmizilik yani. birkac sene once 4-5 farkli doktora gittim. sonuncusu haric hicbiri ilac vermedi. sonuncu da cilt soyucu krem ve baska bir karisim verdi. bir bok olmadi. genetik bir hastalikmis ve çözümü yok. sadece lazerle sildirilebilirmis. o da yuzde cukurluklar olusmasina sebebiyet veriyormus.
0
Estetikle geçmiyor, dediğim gibi estetik operasyonlarla yara izi tamamen geçen insan yok, çok ciddi yaraları sadece biraz daha normal görünüme kavuşturuyorlar, küçücük lekeyi geçiremiyorlar ama
0
yanık demişsiniz. yanık o bölgedeki dokunun kimyasal bir değişim geçirmesi.
kesik gibi şeyler ise fiziksek.
yanıklarda krem gibi şeyler vucudun kendi kendine iyileşmesine yardım eder sadece.
kesik gibi şeyler ise fiziksek.
yanıklarda krem gibi şeyler vucudun kendi kendine iyileşmesine yardım eder sadece.
0
Basit geliyor ama acayip değil.. Tıp egzamaya da kesin çözüm bulamadı :( Gıcık oluyorum kendimi bildim bileli ilaç kullan düzelsin, bırak eski haline dönsün döngüsünde kaybolmaktan.
0
Eğer derinin yüzeyel tabakasındaysa tamamen onarılıyor. Daha derin bir tabakadaysa hücreler tamamen düzeltemiyor çünkü o yetenekleri kaybolmuş. Hafifletebilirsin ama tamamen geçiremezsin.
0
TIP o 1 cm'lik yarayı iyileştirdiğinde 80 yaşındaki babaannenin de 20'lik kızlar gibi gözükebileceği bilimsel atılım gerçekleşecek uzun vadede. O yüzden 1 cm'lik scarı hafife almayın
0
neyse, ilaç yolsuzlugundan boşa edilmis hipokrat yeminlerinden ve buradaki konuya dair beyin firtinasindan sonra geldik yine alternatif tibba. yillar önce bir arkadasin dedigini aktarayim size de ufkumuz acilsin:
genelde yagmurdan sonra bu yesil alanlarda ve agaçlara yakin yerlerde bir çesit salyangoz var. kabugu koyu kahverengi siyah karisimi bildigim kadariyla, arkadas bu salyangozu kabugundan çikariyor. kabuğunun en dip kisminda beyaz yağ gibi bir madde var bunlari toplayip kavanoz gibi bir kaba dolduruyor. üzerine de biraz limon sıkıp beklemeye aliyor (süreyi bilmiyorum) sonrasinda bu karisim yüze sürülüyor (çok beklememesi lazim) daha sonra kisi yüzdeki lekelerin gitmesi de dahil daha beyaz bir cilde kavuşuyor.
genelde yagmurdan sonra bu yesil alanlarda ve agaçlara yakin yerlerde bir çesit salyangoz var. kabugu koyu kahverengi siyah karisimi bildigim kadariyla, arkadas bu salyangozu kabugundan çikariyor. kabuğunun en dip kisminda beyaz yağ gibi bir madde var bunlari toplayip kavanoz gibi bir kaba dolduruyor. üzerine de biraz limon sıkıp beklemeye aliyor (süreyi bilmiyorum) sonrasinda bu karisim yüze sürülüyor (çok beklememesi lazim) daha sonra kisi yüzdeki lekelerin gitmesi de dahil daha beyaz bir cilde kavuşuyor.
0
selamun aleykum kitty
bacağımda 1 cm çaplı iz var, 2 yıla yakındır geçmedi. ciltten daha pembe duruyor. (hiperpigmentasyondanmış) bazı soyucu kremler kullandım hiç etkisi olmadı. bu kadar faydasız bir dermatolojiden umudumu kesmiş durumdayım. bu izlerini geçirebilen var mı, lazer, kimyasal vs tedavi kullananlardan cevap
bacağımda 1 cm çaplı iz var, 2 yıla yakındır geçmedi. ciltten daha pembe duruyor. (hiperpigmentasyondanmış) bazı soyucu kremler kullandım hiç etkisi olmadı. bu kadar faydasız bir dermatolojiden umudumu kesmiş durumdayım. bu izlerini geçirebilen var mı, lazer, kimyasal vs tedavi kullananlardan cevap bekliyorum.
0
bazı izler geçer, bazıları kaybolur.
bu sanırım yararnın derinliği, zararı gibi şeylere bağlı. bende de var bir iki tane. ayaktaki yara izine niye bu kadar takıldın ki?
bu sanırım yararnın derinliği, zararı gibi şeylere bağlı. bende de var bir iki tane. ayaktaki yara izine niye bu kadar takıldın ki?
0
yaradan dolayı mı oldu yoksa durup dururken mi oldu benzeri bende de var ama benimkisi yara sonucu olmuştu
0
Ameliyat izim var. Dermatix kullandım düzenli olarak 2 buçuk yıl oldu az görünüyor ama görünüyor. Benimle aynı dönemlerde olan bi arkadaşınki daha net ve kabarık görünüyor. Çok takmamak en iyisi
0
Küçükken alerjim yüzünden özellikle bacaklarım yara olur, kabukları defalarca kanatır dururdum. Seneler geçtikçe o pembe izler azaldı şimdi hiç yok, bayağı bi yıl sürdü ama geçmesi. Denildiği gibi kafaya takmayın ve geçmesini bekleyin.
0
@lcha çok takmıyorum ama onca imkansız ameliyatlar yapılabilirken, insanlar estetik ameliyatlarla anime karakterine falan dönüştürülebilirken bu kadar basit ufak bir çizginin, yaranın iyileştirilememesi tuhaf gelmiyor mu? dermatoloji uyuyor bence.
0
selamun aleykum kitty
Şimdi kusura bakmayın tamamen cahilliğimden soruyorum bu osmanlı haremlerindeki kızları yüksek devlet görevlileriyle vs evlendiriyorlar da, o kızların "ilki" padişah olmuyor mu, dönemin adamları bunu nasıl sindiriyo? Ya da padişahla olan başkasıyla evlendirilmiyo mu? Sistem nasıl işliyo tşqqrlr
Şimdi kusura bakmayın tamamen cahilliğimden soruyorum bu osmanlı haremlerindeki kızları yüksek devlet görevlileriyle vs evlendiriyorlar da, o kızların "ilki" padişah olmuyor mu, dönemin adamları bunu nasıl sindiriyo? Ya da padişahla olan başkasıyla evlendirilmiyo mu? Sistem nasıl işliyo tşqqrlr
0
şu an kaynak veremeyeceğim ama öyle düşünüldüğü gibi aksi bir durum yok. kaldi ki dini kural ve kanunlara göre yönetilen bir imparatorlukta böyle bir şey düşünülemez.
0
Yav dini kurallara göre yönetilen imparatorluğun hareminde 7/24 kadınlı erkekli seksler dönüyo da bu niye olmasın
0
dostum harem öyle bişi değil. dizilerden öğrendiğiniz haremle gelmeyin diye bir cümle kullanmayacağım emin ol.
padişahın evleneceği kişiyi valide sultanın seçtiği söylenir, ancak padişah her karıyla yatmaz, evleneceği kişiyle de zevk sefa peşinde koşmaz. gayet ciddiyet içerisinde bir evlilik yapılır imiş. öyle soyunan cariyeler falan hep batıl ressamların uydurması diye rivayet edilir.
padişah grup yapmıyormuş öyle. padişah hareme gittiğinde haremağası haber salarmış ki kimse orada kalmaz herkes odasına çekilirmiş.
not: cariyeler 3'e ayrılır. bunlar hizmet için alınan cariyeler
İkinci olarak satılmak için alınan cariyeler
Üçüncü grubu ise odalık adını verdiğimiz cariyelerdir.
sizin bahsettiğiniz grup ikinci gruptur. padişahın da bunlarla işi olmaz diye biliyorum.
padişahın evleneceği kişiyi valide sultanın seçtiği söylenir, ancak padişah her karıyla yatmaz, evleneceği kişiyle de zevk sefa peşinde koşmaz. gayet ciddiyet içerisinde bir evlilik yapılır imiş. öyle soyunan cariyeler falan hep batıl ressamların uydurması diye rivayet edilir.
padişah grup yapmıyormuş öyle. padişah hareme gittiğinde haremağası haber salarmış ki kimse orada kalmaz herkes odasına çekilirmiş.
not: cariyeler 3'e ayrılır. bunlar hizmet için alınan cariyeler
İkinci olarak satılmak için alınan cariyeler
Üçüncü grubu ise odalık adını verdiğimiz cariyelerdir.
sizin bahsettiğiniz grup ikinci gruptur. padişahın da bunlarla işi olmaz diye biliyorum.
0
haremde padişahı bir kez bile göremeden yaşlanan cariyeler olduğu söylenir. yani cariyelerin hepsi halvete girmiyor padişahla. ayrıca padişahın rahlesinden geçmiş bir cariyeyle evlendirilen adamın "içime sinmiyor" diyebileceğini sanmıyorum. bir kaç paşayla evlenip boşanan padişah kardeşleri var. kulluk ettiği adamınkini mi sindirmeyecek.
0
padişah haremde kimseyle yatmıyodu, harem ilim irfan yuvasıydı gibi lafların çok gerçekçi olduğunu düşünmüyorum. 1. ahmet'e baktım 27 yıl yaşamış 20 küsür çocuğu var. kaynak vikipedi.
0
@kitty 7/24 netlikte cevap veriyorsan bu duyuruna bizi niye yoruyorsun. bak kaynak veremiyeceğim diyorum ama bu daha önce okuduğum kaynaklarda var. böyle tv dizilerini kaynak kabul edip karar vermek doğru değil.
0
Padişahın siktiği cariye bir başkasıyla evlendirilmez. Harem dediğin yer zaten orta ölçekli bir köy gibi; her türden kadın var. Arada evlendirilen olurdu ama onlar da padişahla birlikte olmamış cariyeler.
0
@1adam mübalağa olduğu açık olan ifadeye niye takıldın bilmiyorum da, dediğim şu, sarayında oğlancılık olduğu NET olarak bilinen bir imparatorluk kız evlendirirken islamiyete uygun mu davranıyorum diye niye düşünsün diyorum, çelişkisinden bahsediyorum
0
@kitty , sarayda gayri meşru işler mi? bir de bu mu çıktı?
üstte ise harem konusuda -tamamen cahilliğinden- sorduğunu söylüyorsun.
kendi çelişkimize dikkat etsek önce...
üstte ise harem konusuda -tamamen cahilliğinden- sorduğunu söylüyorsun.
kendi çelişkimize dikkat etsek önce...
0
buak
Belki aranızda bir psikolog vs. vardır. Bilemiyorum. Yazayım dedim. Başka yapacak bişey gelmedi aklıma.Yaşım genç. 10 yıldır takıntılı olarak bir iş ile uğraşıyorum. Sanatsal bir şey, diyebiliriz buna. (çok ayrıntı vermek istemiyorum çünkü) Bu öyle bir süreç ki, ilkokuldan beri obsesif olarak bu mes
Belki aranızda bir psikolog vs. vardır. Bilemiyorum. Yazayım dedim. Başka yapacak bişey gelmedi aklıma.
Yaşım genç. 10 yıldır takıntılı olarak bir iş ile uğraşıyorum. Sanatsal bir şey, diyebiliriz buna. (çok ayrıntı vermek istemiyorum çünkü) Bu öyle bir süreç ki, ilkokuldan beri obsesif olarak bu mesele ile yaşıyorum denebilir. Bu durum tabii ki hayatımın merkezine oturdu. Çevremdeki insanları şekillendirdi. Ben de işimde iyi ya da kabul edilebilir iyilikte gösterilmeye başlandım. Çevremde samimiyetle konuşacağım insanlar azaldı çünkü hepsi ile bir çıkar ya da iş ilişkisi kurmuştum. Şimdi bakıyorum da işime yaramayan kimse yok çevremde. Herkes ile bir hesap-kitap var. Ya da herkes benim 'iş' ile bir ucundan alakalı. Bu nedenle onlarla da pek konuşamıyorum bu meseleyi.
Son bir hafta içinde bazı şeyler ani gelişti. Genç yaşıma rağmen 'işim' ile ilgili 2 büyük görev verildi bana. Bu bir fırsat olarak verildi. Evet, ben bunları yapabilirim. Ancak 2 gündür müthiş bir endişe ile uyuyamıyorum. İki gündür bunu kutlamam, sevinçten havalara uçmam gerekmesine rağmen hayata ölü gibi bakıyorum. İçim kurudu. Bir yıl önce böyle bir şey olacağını söyleseler, sevinç ile kendimi jiletlerdim, şimdi 'hay amq başımıza iş aldık' moduna girdim.
Ayrıntıya giremeyeceğim ama 'işimle ilgili' muazzam bir prestijden bahsediyorum. Aldığım sorumluluk da bununla orantılı elbette.
2-3 gündür çok az uyuyabiliyorum. Endişe ile bu oturup sabahlara kadar çalışıyorum. (iş uzun soluklu bir iş, en azından önümüzdeki sene nisan'a kadar sürer) Tüm ayrıntıları düşünmeye çalışıyorum. Ancak bu bana heyecan vermiyor. Üzerimde bir yük gibi hissediyorum.
Şu an düşünüyorum da, bu biraz da 'bu muymuş?' hissi. Bu kadar mı ya da bu kadar 'basit miydi?' O kadar çabalamak, takıntı haline gelmiş bu yaşam ve sonunda işte karşılaştığın şey. Evet, güzel bir sonuç ya da çok güzel bir sonuca giden yolun açılan kapısı. Ancak içimdeki o heyecan öldü. Uzun zaman sonra içimden ağlamak geldi. Oturup ağlayacaktım.
Mutsuzum. Misal bir piyanist, güzel bir eser yapsa mutsuz olur mu? Bir şair kitaplara yok satsa mutsuz olur mu? Biri, onca yıl olmayı arzuladığı konuma yakınlaşsa, mutsuz olur mu?
Kafamı kaldırasım yok. Uyuyasım da yok. Yataktan çıkasım da yok. Beynimde sürekli bu durum dönüyor, iş dönüyor. Eskiden de böyleydi ama bununla baş edebilirdim. Şu an edemiyorum. Uyuyabildiğim zamanlarda ise yine iş ile alakalı kabuslar.
Bu gece dedim ki, dayanamıyorum. İşi reddeceğim.
Bir de: 'her şeyi yıkıp geçeceğim hissi = her şey beni yıkıp geçecek hissi.' Bu ikisi arasında gidip geliyorum, dengesizce.
Bir psikolog ile mi konuşsam yoksa bir 'arkadaş'a içimi mi döksem, düzelir mi her şey?
Yaşım genç. 10 yıldır takıntılı olarak bir iş ile uğraşıyorum. Sanatsal bir şey, diyebiliriz buna. (çok ayrıntı vermek istemiyorum çünkü) Bu öyle bir süreç ki, ilkokuldan beri obsesif olarak bu mesele ile yaşıyorum denebilir. Bu durum tabii ki hayatımın merkezine oturdu. Çevremdeki insanları şekillendirdi. Ben de işimde iyi ya da kabul edilebilir iyilikte gösterilmeye başlandım. Çevremde samimiyetle konuşacağım insanlar azaldı çünkü hepsi ile bir çıkar ya da iş ilişkisi kurmuştum. Şimdi bakıyorum da işime yaramayan kimse yok çevremde. Herkes ile bir hesap-kitap var. Ya da herkes benim 'iş' ile bir ucundan alakalı. Bu nedenle onlarla da pek konuşamıyorum bu meseleyi.
Son bir hafta içinde bazı şeyler ani gelişti. Genç yaşıma rağmen 'işim' ile ilgili 2 büyük görev verildi bana. Bu bir fırsat olarak verildi. Evet, ben bunları yapabilirim. Ancak 2 gündür müthiş bir endişe ile uyuyamıyorum. İki gündür bunu kutlamam, sevinçten havalara uçmam gerekmesine rağmen hayata ölü gibi bakıyorum. İçim kurudu. Bir yıl önce böyle bir şey olacağını söyleseler, sevinç ile kendimi jiletlerdim, şimdi 'hay amq başımıza iş aldık' moduna girdim.
Ayrıntıya giremeyeceğim ama 'işimle ilgili' muazzam bir prestijden bahsediyorum. Aldığım sorumluluk da bununla orantılı elbette.
2-3 gündür çok az uyuyabiliyorum. Endişe ile bu oturup sabahlara kadar çalışıyorum. (iş uzun soluklu bir iş, en azından önümüzdeki sene nisan'a kadar sürer) Tüm ayrıntıları düşünmeye çalışıyorum. Ancak bu bana heyecan vermiyor. Üzerimde bir yük gibi hissediyorum.
Şu an düşünüyorum da, bu biraz da 'bu muymuş?' hissi. Bu kadar mı ya da bu kadar 'basit miydi?' O kadar çabalamak, takıntı haline gelmiş bu yaşam ve sonunda işte karşılaştığın şey. Evet, güzel bir sonuç ya da çok güzel bir sonuca giden yolun açılan kapısı. Ancak içimdeki o heyecan öldü. Uzun zaman sonra içimden ağlamak geldi. Oturup ağlayacaktım.
Mutsuzum. Misal bir piyanist, güzel bir eser yapsa mutsuz olur mu? Bir şair kitaplara yok satsa mutsuz olur mu? Biri, onca yıl olmayı arzuladığı konuma yakınlaşsa, mutsuz olur mu?
Kafamı kaldırasım yok. Uyuyasım da yok. Yataktan çıkasım da yok. Beynimde sürekli bu durum dönüyor, iş dönüyor. Eskiden de böyleydi ama bununla baş edebilirdim. Şu an edemiyorum. Uyuyabildiğim zamanlarda ise yine iş ile alakalı kabuslar.
Bu gece dedim ki, dayanamıyorum. İşi reddeceğim.
Bir de: 'her şeyi yıkıp geçeceğim hissi = her şey beni yıkıp geçecek hissi.' Bu ikisi arasında gidip geliyorum, dengesizce.
Bir psikolog ile mi konuşsam yoksa bir 'arkadaş'a içimi mi döksem, düzelir mi her şey?
0
Uyku sorunu için doğal yöntemler kullanabilirsiniz, adaçayı vs mesela.
Hem psikologla hem de arkadaşlarınızla görüşebilirsiniz.
İş önemli ama sağlık daha önemli. Her şey gönlünce olsun
Hem psikologla hem de arkadaşlarınızla görüşebilirsiniz.
İş önemli ama sağlık daha önemli. Her şey gönlünce olsun
0
Bunu bu kadar ağır yaşamak zorunda değilsiniz. Öncelikle bir psikiyatriste gidip kısa süreli de olsa ilaca başlamanız ve tabii ki psikoloğa gitmeniz gerekiyor.
Anlattığınız sosyal çevrenizde, arkadaşlarınızla ilk etapta paylaşmanızı önermem bilerek ya da bilmeyerek yanlış yönlendirilebilir ve kafa karışıklığınız suistimal edilebilir.
Bunca zamandır içinde bulunduğunuz yapıyı bu denli derinleştirmeden bir psikolog ile görüşseydiniz bu kriz durumunu daha kolay atlatabilirdiniz ancak hiçbir zaman geç değildir. Sakin olun ve bir uzman ile görüşün.
Anlattığınız sosyal çevrenizde, arkadaşlarınızla ilk etapta paylaşmanızı önermem bilerek ya da bilmeyerek yanlış yönlendirilebilir ve kafa karışıklığınız suistimal edilebilir.
Bunca zamandır içinde bulunduğunuz yapıyı bu denli derinleştirmeden bir psikolog ile görüşseydiniz bu kriz durumunu daha kolay atlatabilirdiniz ancak hiçbir zaman geç değildir. Sakin olun ve bir uzman ile görüşün.
0
oo film mi cekiyosun kanka hayirli olsun:)
basarisizlik korkusu mu acaba seninki?
basarisizlik korkusu mu acaba seninki?
0
psikolojik desteğe pek gerek olduğunu sanmıyorum. bu konuyu kendin çözebilirsin bence. yok yapamıycam/yapamıyorum dersen o zaman gidersin.
yaşadığın duygu durumu normal. bir konuda zirveye çıkmanın hazzı ve sancıları, heyecanları bunlar.
günlük hayatta neredeyse her gün bu duyguların benzerlerini daha ufak boyutlarda yaşıyoruz. kiminin farkında bile değiliz. senin yaşadığın şeyin boyutu oldukça büyük. hayatına amaç addettiğin konuda zirve yaptığını düşünüyorsun. bunu da yapınca zirveyi göreceğim ya sonra ne olacak diyorsun.
sen başarma sürecinin bitmesini istemiyorsun. yıllardır uğraştığın şey onu başarmaktı, başardın. şimdi başarmak amacı kalayınca yerine ne koyacağını bilmiyorsun. içindeki heyecanı öldüren şey bu, bu bitmesin, ben böyle iyiydim diyorsun.
öte yandan onca yıldır arzuladığım konuma geldiğinin, buradan dönüş olmadığının farkındasın. o zirveyi göreceksin, kaçışın yok. işi reddetsen de bundan kaçış yok çünkü artık biliyorsun, zirvedesin. bu iş olmasa başkası olacak sonuçta. yataktan çıkmaman biraz geciktirecek sadece.
nasıl aşabilirsin? çok da zor değil. önceilke yaşadığın duygu durumunun normal olduğunu bilcen. sonra o işi yapacan. en güzelinden yapacan. tadına vara vara yapacan. hakettin çünkü bunu.
sonra uğraş konun ne bilmiyorum, onu geliştirmenin, belki başka boyutlara taşımanın sürecine girebilirsin. aslında bu iş olayı da başka bir boyut. o konuda da deneyimlenip ilerleyeceksin. yeni deneyimler edineceksin.
benim nacizane tavsiyem; bundan sonrası için hayat amacını tek unsurun üzerine oturtma, yumurtaları en az iki sepete koy. yani başka uğraşlar/ amaçlar da edin. bu kez takıntılı olmadan :)
edit: ben olaya @buraya yalniz uyanmak icin geldim gibi bakmamıştım, şimdi okuyunca baştaki "psikolojik desteğe gerek olduğunu sanmıyorum" sözümü geri alıyorum. yardım almanda fayda var.
yaşadığın duygu durumu normal. bir konuda zirveye çıkmanın hazzı ve sancıları, heyecanları bunlar.
günlük hayatta neredeyse her gün bu duyguların benzerlerini daha ufak boyutlarda yaşıyoruz. kiminin farkında bile değiliz. senin yaşadığın şeyin boyutu oldukça büyük. hayatına amaç addettiğin konuda zirve yaptığını düşünüyorsun. bunu da yapınca zirveyi göreceğim ya sonra ne olacak diyorsun.
sen başarma sürecinin bitmesini istemiyorsun. yıllardır uğraştığın şey onu başarmaktı, başardın. şimdi başarmak amacı kalayınca yerine ne koyacağını bilmiyorsun. içindeki heyecanı öldüren şey bu, bu bitmesin, ben böyle iyiydim diyorsun.
öte yandan onca yıldır arzuladığım konuma geldiğinin, buradan dönüş olmadığının farkındasın. o zirveyi göreceksin, kaçışın yok. işi reddetsen de bundan kaçış yok çünkü artık biliyorsun, zirvedesin. bu iş olmasa başkası olacak sonuçta. yataktan çıkmaman biraz geciktirecek sadece.
nasıl aşabilirsin? çok da zor değil. önceilke yaşadığın duygu durumunun normal olduğunu bilcen. sonra o işi yapacan. en güzelinden yapacan. tadına vara vara yapacan. hakettin çünkü bunu.
sonra uğraş konun ne bilmiyorum, onu geliştirmenin, belki başka boyutlara taşımanın sürecine girebilirsin. aslında bu iş olayı da başka bir boyut. o konuda da deneyimlenip ilerleyeceksin. yeni deneyimler edineceksin.
benim nacizane tavsiyem; bundan sonrası için hayat amacını tek unsurun üzerine oturtma, yumurtaları en az iki sepete koy. yani başka uğraşlar/ amaçlar da edin. bu kez takıntılı olmadan :)
edit: ben olaya @buraya yalniz uyanmak icin geldim gibi bakmamıştım, şimdi okuyunca baştaki "psikolojik desteğe gerek olduğunu sanmıyorum" sözümü geri alıyorum. yardım almanda fayda var.
0
İş hayal kırıklığına uğrattıysa üzgünüm ama bu süreçte kendini başka bir şeye versen çok daha büyük hayal kırıklığı olabilirdi. Bence her şey yolunda sadece çok yorulmuşsun. Bu.
0
Takıntı, ilişki kuramama, bir yıl önceye göre değişen duygu durum, heyecan duyamama, tekrarlayan rahatsız edici düşünceler, uykusuzluk, aynı konu üzerinde görülen kabuslar, başarısızlık korkusu, başarı konusunda ambivalan düşünce ve beklenen son bozulan işlevsellik.. psikoloğa gitmenin gerekli olduğunu söylemek için illa öyküyü kriter kriter anlatmak mı gerekiyor?
Anlattıklarınızı kendi bakış açısıyla değil dsm kriterlerine göre duyacak biri sizin için çok faydalı olacaktır. Kendi kendinize şimdilik atlatabilseniz bile bu çok zor bir yol ve tekrarlama riski yüksek neden bunu seçesiniz ki?
Dipnot: işteki yükselişler birinin narin narsisizmine dokunur ve yapacak başka şey kalmadı diye ölüm korkusuna sebep olurken bir başkasının sosyal izolasyon şemasına, obsesyonuna takılabilir. Her yaraya aynı ilaç sürülmez.
Anlattıklarınızı kendi bakış açısıyla değil dsm kriterlerine göre duyacak biri sizin için çok faydalı olacaktır. Kendi kendinize şimdilik atlatabilseniz bile bu çok zor bir yol ve tekrarlama riski yüksek neden bunu seçesiniz ki?
Dipnot: işteki yükselişler birinin narin narsisizmine dokunur ve yapacak başka şey kalmadı diye ölüm korkusuna sebep olurken bir başkasının sosyal izolasyon şemasına, obsesyonuna takılabilir. Her yaraya aynı ilaç sürülmez.
0
@buraya yalnız uyanmak için geldim & hayat aklini konusacak bir filozof uret
psikolojik destek almak konusunda da endişelerim var. aslında bir nevi önyargı. 1. benim bir şeyim yok ve gidersem bir şekilde karşımdaki beni şımarık, sorun yaratmaya çalışan bir beyaz türk görecek hissi. 2. karşımdakine dürüstçe bir şey anlatırsam içimde hissettiğim utanç ve çıplaklık duygusu (buraya anonim yazarken böyle olmuyor, bu nedenle insanlar yazıyor internete belki) 3. karşımdakini (psikologu) bir iktidar olarak baştan kabul edeceğim ve böylelikle zaten bir iki bariz kaygıyı dile getirmenin ötesinde tam olarak açılamayacağım.
halen görüştüğüm en eski bir kız arkadaşım geçen haftalarda ciddi olarak psikolojik destek almam gerektiğini söyledi. ancak bunu bir hakaret ya da 'sen sorunlusun' diyerek değil, insanlar ile olan ilişkimi yakından takip eden biri olarak ve tamamen samimi bir dil ile söyledi.
Ancak gidip ne diyeceğim doktora? ben bir iş aldım ve şimdi endişeleniyorum. biraz uyku sorunum var ve biraz takıntılarım, mı diyeceğim. Bu bana yeterli gelmiyor ve yine, bu sefer de atlatırım diye düşünüyorum. ya da bok çukuruna düşüyorum da fark etmiyorum.
psikolojik destek almak konusunda da endişelerim var. aslında bir nevi önyargı. 1. benim bir şeyim yok ve gidersem bir şekilde karşımdaki beni şımarık, sorun yaratmaya çalışan bir beyaz türk görecek hissi. 2. karşımdakine dürüstçe bir şey anlatırsam içimde hissettiğim utanç ve çıplaklık duygusu (buraya anonim yazarken böyle olmuyor, bu nedenle insanlar yazıyor internete belki) 3. karşımdakini (psikologu) bir iktidar olarak baştan kabul edeceğim ve böylelikle zaten bir iki bariz kaygıyı dile getirmenin ötesinde tam olarak açılamayacağım.
halen görüştüğüm en eski bir kız arkadaşım geçen haftalarda ciddi olarak psikolojik destek almam gerektiğini söyledi. ancak bunu bir hakaret ya da 'sen sorunlusun' diyerek değil, insanlar ile olan ilişkimi yakından takip eden biri olarak ve tamamen samimi bir dil ile söyledi.
Ancak gidip ne diyeceğim doktora? ben bir iş aldım ve şimdi endişeleniyorum. biraz uyku sorunum var ve biraz takıntılarım, mı diyeceğim. Bu bana yeterli gelmiyor ve yine, bu sefer de atlatırım diye düşünüyorum. ya da bok çukuruna düşüyorum da fark etmiyorum.
0
psikolog orada sana yardım etmek için var. senin üzerinde tahakküm kurma gibi bir niyeti olmaz, seni yargılamaz.
hayatının ipleri yine senin elinde olacak.
doktora gidince sıkıntılarını anlatırsın, kendini anlatırsın. o da seni dinler. olay bu. büyütme o kadar kafanda.
hayatının ipleri yine senin elinde olacak.
doktora gidince sıkıntılarını anlatırsın, kendini anlatırsın. o da seni dinler. olay bu. büyütme o kadar kafanda.
0
1.şımarık olsanız n'olur? 2.Bahsettiğiniz çıplaklıktan utanmayı açacak olursak, aslınız görülürse sevilip saygı duyulmayacak biri olduğunuzu mu düşünüyorsunuz? Neyin utancı? 3.Terapi odasında otorite olmaya gelen psikologtan zaten fayda gelmez. Orası sizin siz psikoloğu kim yaparsanız o, o olur.Sizin açınızdan bakılması gereken şey otoriteye karşı bu pasif agresif tutumun nereden geldiği?
Yeterli olmakla ilgili her şeyi bir kenara koyup iyi olmaya odaklanmanız şu fani dünyada daha önemli olsa gerek.
Yeterli olmakla ilgili her şeyi bir kenara koyup iyi olmaya odaklanmanız şu fani dünyada daha önemli olsa gerek.
0
